nekadarmukemmelsin
    insanlara kendi derdimi açmak konusunda hep çok utandım içime dönüp baktıkça affedemediğim çok şeyin olduğunu da biliyorum diğer herkes gibi. Kendi bedenim konusunda yaşadığım yaşamak istediğim her yolda duygularımın hiçe sayıldığı gerçekten hayallerindeki erkeklik kalıbına uyamadığım için ne yapsam hep geri teptiği için hep korkak daha kırılgan daha alıngan daha hassas olmayı daha kötü nasıl hissederim hislerimde nasıl kaybolurum ve kendimi nasıl cezalandırabilirim diye büyüdüm ben. Lisede hiçbir olaya karışamadım duygusal anlamda çok büyük şiddete uğradığım ve mutlaka şikayet etmem gerekip hakkımı aramak yerine babamdan korktuğum için bana yapılan hiçbir şeyin tek bir şeyin karşılığını bile veremedim ve göz yummak zorunda kaldım çünkü başka çarem yoktu. Sırf neden beni hedef aldıklarını ve benim daha da sorunlu olduğumu keşke doğmasaydı bir ezilmediği kalmıştı derler diye okul bile değiştirememiştim tam 4 yıl. bu hislerin aslında psikolojik bir rahatsızlık olduğundan habersiz şekilde büyüdüm hep sessiz ve karşılık vermeden büyümeyi seçtim bela olursam başlarını ağrıtırım diye korktum çünkü gerçekten kimseyi kendi derdimle üzmek istemedim. Hayatım hep babamdan korkmakla yolda yürüdüğümde kendimi güvende hissetmeyerek eve gitsem de bir yere ait değilmişim gibi bir hisle hatta sokaktaki insanların bakışlarından korkarak geçti sanki sokaktaki herkes bir utanç kaynağıymışım gibi bakıyor gibi gelirdi ve her yıl her yeni sınıfa başlamadan önce o kadar korktum ki tekrar bu kadar şiddet görmekten çok korktum çünkü yapayalnızdım ve bu o yaştaki akranlarımla tek başıma savaşmam mümkün değildi kimseyi daha fazla ne kendi derdimle ne de şahit olduklarımla sıkmak üzmek istemiyorum ama şu hayatta bana yapılmış olan en kötü şeyi dökmek istiyorum çünkü bu karakterimi kendi onurumu o kadar küçük düşürücü bir hareketti ki hele ki o yaştaki ergenlik çağındaki biri için o kadar değersiz hissettirmişti ki kimseye anlatamadım. Daha lisedeydim ailem bir günlüğüne bir yere gitmişlerdi ogün ben evde sadece bir gün yalnız kaldım odamın tam karşısında dibimizde yeni yapılan bir binanın inşaası sürüyordu ve tam pencereme değil ama balkonunda ileriye doğru oturan bir bekçi vardı ve yaşı gerçekten midem bulanacak kadar çok yaşlıydı. bu kalbimi o kadar kötü yaraladı ki babamlar ertesi gün geldiğinde hiç ilgisi olmamasına rağmen perdemin neden açık olduğu konusunda bağırmaya başladı sanki o adamla kasıtlı ilgim varmış gibisinden ki odam karanlık olduğu ve ışık alması için açıyordum sadece ama inanmadı ve o adama işaret mi gönderiyorum gibisinden konuştu oturdu ve adamı odamdaki sandalyeden uzunca bir süre boyunca izledi gözetledi benimle gerçekten ilgisi var mı diye bu konuda çok ciddiydi bunu o gün hak etmediğimi hissettim ve o gün geçtiğinde bunu yıllar geçse de asla affedemeyeceğimi de anladım. bu yazdıklarım için gerçekten çok özür dilerim kendimi ifade edemediysem de özür dilerim kendim için de özür dilerim çok özür dilerim sadece.

    Günün En Popüler Başlıkları