bugün elimde telefon yine elalem neler yapıyo diye dingildingil takılırken yine görmelere doyamadığımız kültürel aktivitelere denk geldik. bunun yanı sıra akademik başarısına başarı katan mı dersin, 20 okul okuyup ''uf aç kalıcam meslek bulmak için biraz da avrupada doktora yapayım'' diye zıgıllayan mı, yoksa ''zıçarun akademi aşkına, okumam yazmam var çok şükür şimdi de 7. tükanımı açıyorum'' diyen mi.. kafalar aşırı karışık.
okuyan ve akademik anlamda zirveye oynayan kesimin %70i mutsuz..
sadece okumak için okuyan ve ammmaaan gerisine ne gerek var tıp okuyan da aç diyen kesimin %50si mutsuz, diğer yarısı gayet mutlu.
akademik kariyeri bırakın okumaya bile karşı çıkan kesimin neredeyse tamamı mutlu aq. bide neredeyse en zengin kesim bu kesim.
valla tuhaf.
neyse böyle bi giriş yabdım cünkü kafam aşırı karışık. okudugum yıllara mı üzülsem, yoksa kendimi gazlayıp bi kaç okul daha mı bitirsem bilemedim.
şimdi gelelim başlığa, en tembelinin de en dehasının da egitim hayatına şööööğle bi dönüp bakınca aha da bu başarımdır diyebileceği nadir ya da birden fazla olan başarıları vardır. mesela benimkisi sbs sınavına yıllarca kıçımı yırtarcasına çalışabilmek, ve sınavın ortasında bayılıp bunu heba etmek. trajikomik evet.. hala en büyük yaramdır..
sizinkisini merak ettim.. bide benim ortaokul full takdirdi. onur belgesi alamayınca eve girmeye korkuyodum parkta biraz oturup ağlıyordum annemlere ne diycem diye.. cok kötüydü. gelin sorun şimdi nesin diye. KOLTUĞUM.
Evet. evde oturmaktan koltuğa dönüştüm..