Evet öyle ya da böyle bir şekilde 17 günlük kapanmanın sonuna geldik. Adaya veda edenlerimiz de oldu, sabrın sonu selamettir diyenlerimiz de. Belki cezalar yenildi, belki evdeki kanepeye dönüşüldü. Ama geçti gitti. Şimdi bu 17 günde yaşananları bir ben bi allah biliyo. Valla. Cinnet mi dersin, odamda ki cinlerle konuşmak mı dersin, çeşitli uygulamaları sanki hackermışımcasına çözmeye çalışmak mı, sabahları güneşi selamlamak mı... Neler neler. Ama en çok sinirlendiğim, delirdiğim hatta benim şuurumu zıplatan olay sanırım site bahçesinde ve altta, üstte, yanda farketmeksizin bütün binada sabahın köründen gecenin yarısına kadar tepinen veletlerin gürültüsüne katlanmak zorunda kalmak. 1-2 tane olsa en kötü gider uyarırsın ancak bütün site veletlerin gürültüsüyle inliyor hangi birini uyaracaksın. en sonunda, polis jandarma ne varsa arayıp ben cinnet geçiriyorum gelin beni alın diye kendimi ihbar edecektim. bu kapanmada gereksiz üremenin ne olduğunu daha da iyi anlamış oldum. Ha bi de sanki kapanmayı adamlar caddeler kirlenmesin diye vermiş gibi, sokağa çıkmıyoruz nasıl olsa savunmasıyla sitenin bahçesinde sabah 10 akşam 10 mesai yapan apartman sakinleri var. Cidden bunlar yüzünden asansöre bile binmeye korkuyorum köpeği gezdirmeye çıkarken. Ulan hepsi bi de tıkış tıkış yanyana dipdibe görseniz. Balkondan taş tuğla atmak istedim bağırmak istedim resmen. AMA ALLAH SABRINI VERDİ. ATLATTIK ŞÜKÜR.