Big Bang Teorisinde ele alınan büyük patlamanın dışarıdan bir etki olmaksızın kendiliğinden gerçekleştiğini
iddia ediyorlar; ama bunu da ispat edemiyorlar. Bu patlamayı fizik kurallara bağlıyorlar, ama o kuralların nasıl oluştuğunu
ve nasıl işlerlik kazandığını açıklayamıyorlar.
Bing Bang Teorisinin ve entropi yasasının evrenin ezeli olduğu düşüncesini çürüttüğünü göremiyorlar Çünkü Bing Bang
Teorisi evrenin başlangıcı olduğunu ileri sürerken aynı zamanda sonunun olduğunu bildirmektedir Bu teoriye göre evrenin
genişlemesi belli zaman sonra büyük çöküşü getirecek sonunda ısısal ölüm denilen olay gerçekleşecek ve evren başlangıç
haline dönecek, hatta tümüyle yok olacak. Bu senaryoya göre evrenin bir geleceği olmadığı gibi evrimin de bir anlamı
kalmamaktadır
Göremedigimiz için Tanrı’ya inanmıyoruz diyorlar ama bütün dinlerin bir gün sonu gelecek türü asla göremeyecekleri ütopyaya inanıyorlar.
Bir şey açıklanabiliyorsa Tanrı ya gereksinim duymaz” iddiasında bulunan ateistler acaba bir arabanın bütün mekanizması
açıklanabiliyorsa, fabrikasına gerek yoktur mu demek istiyorlar ? Evrendeki kanunları ve bunların işleyişini keşfetmek ve
açıklamakla o kanunları ve işleyişi yaratıp ortaya koymanın farkını bir türlü kavrayamıyorlar
Evrim Teorisinde iddia edilen ilk canlının ya cansız maddeden ya da kendiliğinden türediğini katı bir inanç yani
dogma haline getirmelerine şaşırmıyorlar da Yüce Allah tarafından Hz. Âdem’in cansız topraktan yaratılması inancına
şaşırıyorlar
And olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış çamurdan) yarattık. Mü’minûn Suresi 12. Ayet
Çamurdaki elementlerle insan vucudundaki elementler birbiriyle tamamen aynı oksijen-karbon-hidrojen-nitrojen-kalsiyum-fosfor-potasyum-sülfür-klor-sodyum
Magnezyum-silikon-demir-çinko-bakır-boron-kobalt-vanadyum-iyot-selenyum-manganez-molibden-krom
Kur’an’da gökler ve yer birlikte anıldığında bütün bir kâinatın kastedildiğini bilmiyorlar. Bu yüzden
Rahman: 33. ayetinde Yüce Allah’ın “göklerin ve yerin sınırlarını aşıp geçemezsiniz ve onların dışına çıkamazsınız”
ifadesinin kâinatın tamamının dışına çıkamazsınız anlamında olduğunu anlayamıyorlar. Ayette uzay geçmediği halde
“Kur’an uzaya çıkamazsınız diyor” diye bir de iftira atıyorlar.
Kur'an da Evrenin Genişlemesi bilgisi yok diyerek iftira atıyorlar
Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz
(Zariyat Suresi: 47) Bu ayette geçen “sema (gök)” kelimesi Kur’an’ın pek çok yerinde uzay ve evren anlamında kullanılır.
Nitekim burada da bu anlamda kullanılmıştır ve evrenin genişleyici olduğu bildirilmiştir.Türkçeye “Şüphesiz Biz
genişleticiyiz olarak çevrilen Arapça “innâ lemûsiûn” ifadesindeki “mûsiûn” kelimesi, “genişletmek” anlamına gelen “evsea”
fiilinden türemiştir. “Le” ön-eki de takip ettiği isim ya da sıfata vurgu ekleyerek “çok fazla” anlamı katmaktadır.
bu ifade; “Biz göğü veya evreni çok fazla genişletiyoruz” anlamı taşımaktadır. Bilimin varmış olduğu sonuç da aynıdır.