/aaf3037cb544c27d74ee6967c78f23db076a0efb/53616c7465645f5f958a77e6ac42212217a96d17c9972bf37880eb6b0aafd1d0c5d1629954e5268779020610763c01a03e1fdc750d07328a8d218bc5ffdadc259bc219dcc818246b300935a8e55bd5803a13caa4c94575a643bbfb9ccb277f04d63d80ad0af719f978a9653fa4367f78.jpg "domisek")
başlığı açanın yazdığı gibi, elbette pedagog ve eğitimcilerin belirleyeceği bir yaştan itibaren okullarda öğrencilere cinsel eğitim verilmeli. daha mutlu ve uyumlu ilişkilerin yaşandığı bir toplum için bu şart. ama o iş orada bitmemeli. aile içi eğitimle desteklenmeyen hiçbir müfredatın başarılı olma şansı yok. erkeğin kadına, çocuğa, hayvana ve hatta hemcinslerine taciz ve tecavüzlerinin önüne geçebilmek ise bambaşka bir konu. insanlara çocukluktan itibaren, özellikle ailede, 'rıza'nın, 'beden bütünlüğü'nün ve hem 'sosyal', hem de 'fiziki mesafe ile sınır'larının ne oldukları iyice anlatılmalı.
tabularla her şeyi muğlaklaştıran, özellikle ergenlik dönemindeki gençleri korkunç kafa karışıklıklarına iten 'kapalı aile ve toplum yapısı'ndan vazgeçilmeli. ama bunların hiçbiri ha deyince olacak şeyler değil. ne insanlar, ne toplumlar bir günde değişmiyor, gelişmiyor.
karşı tarafın 'rıza'sı olmadıkça her türlü seksüel davranışın sapkınlık olduğunun çocuk yaştan itibaren özellikle erkeklere ısrarla anlatılması iyi bir başlangıç olabilir. yoksa bu toplum pedofiliden de, zoofiliden de, ensestten de, taciz ve tecavüz vakalarından da daha çok çeker.
felsefe-mantık-psikiloji grubunun da tekrar sahalara dönmesi dileğiyle.. ;)