/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "kisi")
Bir şey olmuşsa, beğenilecek biri olmuşsa bunu az çok gösterir. Fazla mütevaziliğin sonu vasattan nasihat dinlemektir, derler. Mesela su ile yağın yoğunluk farkından dolayı emülgatör olmadan homojen karışmadığını bildiğinden tane tane olması istenen bir pilav hazırlarken su emdirdiği pirincin yanına yeterli miktarda yağ emdirilmiş şehriye konulması gerektiğini bilip bunların konulma oranlarını, pişme yöntem ve sürelerini vb. araştırmalar ve kontrollü deneyler yaparak belirlemiş biri, kaynanam böyle yapıyor ve güzel oluyor diye pilav hazırlayan birinden kendini üstün görür. Bir de kaynayan suyun mutfak ortamı ve çeşitli katkılar sebebiyle tam yüz derece olmasa da yüz dereceye yakın sıcaklığı geçmeyeceğini bildiğinden ve bu sıcaklığın etin lezzetli olması için gereken reaksiyonların gerçekleşmesi için gerekli aktivasyon enerjisini yeterince sağlamayacağını bildiğinden bu pilavın yanına et haşlarken bu sıcaklığı basınç ile arttırmak için düdüklü tencere kullanır. Diğeri kaynanasından görmemişse düz tencerede haşlar ve lezzetsiz bir et hazırlamış olur. Eğitim insana çok şey katar. Çok şey katılan insan da az övünsün.
Edit: PV=nRT candır; gerisi heyecandır.
Edit2: Yalnızca et ve pilav az oldu. Yanına bir de cacık yapalım. Ancak cacığı yaparken salatalığın suyunun yoğurda daha çok karışıp yoğurdu lezzetlendirmesi için salatalığı rende vb. yöntemle hazırlayalım çünkü bu sayede yüzey alanını daha çok arttırmış oluruz ve daha çok salatalık suyu yoğurt ile karışır. Buna ısı geçirgenliğinden esinlenerek cacık geçirgenliği diyebiliriz.