asit
    muzlucum sen biraz fanatizm kısmına takılmışsın sanırım. Bana göre öncelikle yetenek ve estetik. topun hagi gibi, maradona gibi topçuların ayağına yakıştığı kadar yakıştığı başka yer bulmak zordur. aynısını michael jordan ve basket topu için de diyebiliriz elbette. - oyunun sürekli akması. her an tek bir hareketle maçın kaderinin değişebileceği hissi. - stratejik derinlik. aslında skora katkısı olmayan oyuncuların bile belirleyici olabilmesi. - oyunculardaki çeşitli yetenek kombinasyonlarının oyuna kattığı renk. basketbol için mesela sıçrama, düzgün bir bilek, uzun bir boy, atletiklik gibi birkaç temel yetenek baskın ve belirleyiciyken futbolda top sürüşü, yaratıcılık, uzun veya kısa boy, hız, iyi şut çekebilme, sol veya sağ ayakla vurabilme, iyi paslaşabilme, bireysellik veya takım oyunculuğu gibi yeteneklerin farklı birleşimleri farklı karakterlerde oyuncuların farklı pozisyonlarda yıldızlaşabilmelerini sağlıyor, oyuna daha fazla renk katıyor. -futbol oynamanın kolaylığı. potaya, fileye, kaleye ve hatta topa bile gerek yok. yuvarlanabilen herhangi bir şeyle dünyanın en zevkli oyunları oynanabiliyor. - evrensel yaygınlık kazanan ilk oyun olması. basketbol, voleybol gibi oyunlar çok sonradan icat edilmişler veya yaygınlaşmışlar. haliylen futbol bu işe avantajlı başlamış. - dolayısıyla da takım taraftarlığı kültürü futbolda çok daha erken yerleşmiş ve her nesil yeni gelen genç nesile bu kültürü aktararak devam ettirmiş. - Ve tabiki kolay icra edilebilen ve kolay ulaşılabilen bir spor olması. - Ayrıca futbolun dünya, ülke, hatta yerel ekonomilere bile büyük katkısı olduğu çok açıktır. Büyük bir sektör haline gelmiştir ve futbol kulüpleri binlerce insan istihdam etmektedir.

    Günün En Popüler Başlıkları