/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "thetalentedmrripley")
Peki çay kaşığı bu aşktan mutlu mu? Yani o da istiyor mu böyle bir sevgiyi. Belki sen latin alfabesini yazarken o kiril alfabesine sevdalıydı. Ya da sen sulu köfte yaparken her karabiber koyduğunda hapşuruyordu ve belki kimyona da alerjisi vardı. Issız bir adada kalan 3 çay kaşığı belki de adadaki ömrünü 3 bardak çay ile tamamlamak istiyordu. Sen onu ellerinle sıkıca kavrayıp alıkoymadan önce kim bilir belki de çay bardağı ile flört ediyordu ya da şeker onun platonik aşkıydı sürekli etrafında döndüğü. Peki çay kaşığı da diyor mudur bana bir insan verin dünyayı yerinden oynatayım diye, belki de tek istediği bir bardak çayın içinde bir yudum huzur bulmaktır eski araba kapılarından, savaşlardan, köftelerden uzak. Belki senin çay kaşığına olan aşkın Falco’nun Jeanny şarkısındaki gibi bir aşktı ve çay bardağının dışındayken ölü bir kadından farkı yoktu çay kaşığının.