/0a2390f3793257a6f541c72ef3cd4e9200989aaf/53616c7465645f5fa0290e33ac899b00cc12f4f20d193af345d6802a4ff529b4d3ad1ee13a2af40f326946f539bee41bfdca047e814eb7fb622b09057e24e3fb464468f48eb98018bd0a7889d63befb4a3e827e4c0eb939aab00f7bcd79cd3c59156b88e3004927b048076e5803c0bf7.jpeg "veritas-vos-liberabit")
Bak yukarıda da bahsettim varsayımsal hareket edilemez. Tanrının varlığını onun Yüceliği belirler ama bu yücelik insanın algısal boyutunun dışındadır.
Şöyle ki sen mantığınla üçgenden kare yapabilir misin desem bu sana acayip mantıksız gelir bizimde fani evrende sorduğumuz her soru Allaha göre mantıksızdır. Girdiğimiz paradoks lar da bizim kendi mantığı mıdır algı ötesi bir şeydrn bahsediyoruz.
Ölen Ahmeti görmüyorum o zaman Ahmet yok dersen Ahmet bir insan olduğu için mantığınla Ahmeti bulursun.
Ama insan olmayan yaratılmayan bir şeyi inkar etmek te zaten insan kurallarına göre mantıksızdır.
Haşa
Elma ya inanmıyorum derken bile ortada inanmaman gereken bir elma var demektir nerden çıktı bu elma ona inanıp inanmama paradoksu na girersin.
Kısacası algı sınırını aşıyor çünkü algın sınırlı.
Lucy filmi var mesela orda insan beyninin sınırsız lığı konu edinmiş %100 beynin bile kotası varsa sonsuzluğu sen düşün