interiorarchitect
    En yakın arkadaşı tarafından ihanete uğramak evrensel olarak neredeyse bütün insanların tattığı acılardan biri. dilimize 'dost kazığı' olarak geçmiş olan bu olguyu, kişinin kendine çok yakın hissettiği bir arkadaşı tarafından maddi ya da manevi zarar görmesi ve bu 'hayal kırıklığının' akabinde psikolojik olarak sıkıntılı bir sürece girmesi olarak tanımlıyorum. Yapılan araştırmalara göre insanların arkadaşlık ilişkilerini, romantik aşk ilişkilerinden sonra ama aile ve akraba ilişkilerinden daha ön sıralarda tuttuğuna dikkat çekmek istiyorum , "Dolayısıyla da bir arkadaş tarafından ihanete uğramak kişiyi aile içi yaşadığı bir 'ihanetten' daha fazla etkiliyor. Konunun uzmanlarından Amerikalı Jan Yager yaptığı araştırmalar sonucunda arkadaş ihanetine maruz kalmış insanlarda değersizlik duyguları, kendini sorgulama, yeni arkadaşlıklar kurma korkusu, öfke, suçluluk ve depresyon oluştuğunu belirtiyor" Arkadaş ihanetlerinde uzun vadede bedensel semptomların da oluşabilir, arkadaşlık derecesi ne kadar yakınsa yaşanan acının da o kadar büyük olduğunu görüyoruz. Haset ve bastırılmış öfke ihaneti doğuruyor Peki ama birbirleriyle bu denli yakın bir ilişkide olanlara ne oluyor da biri diğerine böylesine bir zarar veriyor? Neden bir kadın en yakın arkadaşının sevgilisini baştan çıkarıyor? Neden bir erkek en yakın arkadaşının evini yakıyor? Ya da neden bir insan en yakın arkadaşını dolandırıyor? "Yapılan araştırmalar arkadaşlıkların çok hızlı başlaması, kişilerin daha birbirlerini tanımadan çok yakın bir ilişkiye girmeleri bir risk faktörü özelliği taşıyor. Aynı şekilde statü ve kişisel değerlerdeki farklılıklar ve almak-vermek konusundaki dengesizlikler de bir arkadaşlıkta er ya da geç ciddi sorunlar oluşmasına yol açıyor" arkadaş ihanetine yol açan duyguların başında yıkıcı haset ve bastırılmış öfke geliyor maalesef. Bütün diğer konularda olduğu gibi arkadaş ihanetinde de en büyük rolü duygular oynuyor. Arkadaş ihanetine yol açan duyguların başında haset geliyor. Belirli bir ölçüye kadar haset insanların motivasyonunu ve performansını yükseltirken, söz konusu olan yıkıcı haset olduğunda ortaya son derece olumsuz sonuçlar çıkabiliyor. En yakın arkadaşın başarısının yarattığı ve içinde kötülük, güçsüzlük, çaresizlik ve öfke barındıran yıkıcı haset duygusunun kaynağında kişinin yaşadığı yoğun aşağılık komplexi yatar. Yıkıcı haset yaşayan kişi başarılı arkadaşını devamlı eleştirir, onu hiçbir zaman başarısından dolayı kutlamaz ve en zayıf dönemlerinde onu ezmek için fırsat kollar. Bir arkadaşlığın bitmesine yol açan duygusal nedenler sıralamasında bastırılmış öfke ikinci sırada gelir. Kişi zaman içerisinde birçok nedenden dolayı arkadaşına öfkelenir, bu öfkeyi konu edip bir çözüm üretmek yerine, arkadaşlığı tehlikeye atmamak için öfkesini içine atar. Ama tam da bu davranış finalde arkadaşlığın bitmesine yol açar. Zira yıllarca biriktirilmiş öfkenin bir anda yanardağ gibi patlamasını birçok arkadaşlık kaldıramaz. Yukarıda söz konusu olan duygular daha çok statü, eğitim ve fiziksel özellikler bakımından eşit olmayan arkadaşlıklarda gözlemlenirken, nispeten eşit olan arkadaşlıklarda da partnerlara yönelik rekabet arkadaşlığın bitmesine yol açar. Konunun uzmanlarından April Bleske'ye göre nispeten eşit bir arkadaşla sevgilinin arasında zaman içerisinde bir çekim oluşması oldukça olası bir durumdur. Zira bize beğenen sevgilinin bize oldukça benzeyen arkadaşımızı da beğenmesi olasıdır. Ayrıca yakın arkadaşımız bizimle geçirdiği zamandan dolayı sevgilimizle de çok zaman geçirir ve onun hakkında bir yığın özel bilgiye sahiptir." Partner kıskançlığı dostluğu bitirir. "Bir arkadaşlık hangi nedenden biterse bitsin, kişilerin kendilerini yargı enerjisinden uzak tutmalarında fayda vardır. Yani kendini 'kurban', ötekini ise 'fail' olarak algılayıp, sonradan da zaman zaman ötekini 'bencillik ve kötülük' sıfatlarıyla, zaman zaman da kendini 'aptallık' sıfatıyla yargılamak, ancak kişinin bu deneyimden gereken sonuçları çıkarmamasına yol açar.

    Günün En Popüler Başlıkları