sedefartuny
    "Yuvayı dişi kuş yapar" saçmalığının genetik kodlarımıza işlediğinin bir göstergesi bu durum aslında. Çeşitli gündüz kuşağı programlarımda ve sosyal çevremde şahit oldum bu görüşe. "Ben bu ilişkiye, bu adama emek verdim, onu değiştirdim, onu eğittim" gibi söylemlere dayanarak ilişkiyi muhafaza etmeye çalışan ve kendilerine büyük haksızlık yaptıklarını düşündüğüm kadınlar tanıdım. Babala TV'nin yeni programı Yansıma'da "Evlilik Öncesi Mahremiyet" konusu tartışılırken vibratörünü öptüğü videosu ile hatırladığımız Didem Ceran başından geçen bir olayı anlattı. Hayatındaki erkek Didem Hanım'ı aldatıyor. Hanımefendi ise şu görüşe sahip "Yalan söylemesin ama aldatmak isterse ben ortam hazırlarım!" Nedeni sorulduğunda ise "Ben onu o kadar eğittim kendime uygun hale getirdim." diyor. İşte yukarıda bahsettiğim görüş tam olarak bu. Emek verdim, zaman verdim diyerek birçok kadın aldatılmasına karşın çözümü ikinci bir şans vermekte buluyor. Bu ilişki bittiğinde emeklerinin ve zamanının ziyan olacağını düşünüyor ve yeni bir ilişkide tekrar bu zorlu(!) değişim daha doğrusu karşı tarafı değiştirme sürecini yaşamak istemiyor. Değerli kadın arkadaşlarım biz kimseyi değiştiremeyiz bunu anlamamız lazım önce, insanlar değişmez. İlişkiler de dahil olmak üzere hayat zaten bir emek verme hali değil mi? Neden kendimizi kandırmayı tercih ediyoruz? Yoksa ben mi yanılıyorum? Bu düşünce mi ilişkileri daha sağlam kılıyor?

    Günün En Popüler Başlıkları