badideasensei
    Sabahın erken saatleri ya da gece bilemiyorum. Ama bu ayaz bir tek bu saatlerde olur. Şimdi anlıyorum, insanın içindeki o garip ağrıyı. Romantizm olsun diye değil, ciddi ciddi sanki sadece bir et yığınıyım. Hareket etmek dahi istemiyorum. Boğazım oturmuş, ses çıkarmak istesem de kolay kolay olmuyor. Gözlerim bağlı ama hissediyorum, açık havadayım. Toprak kokusu geliyor burnuma ve kan var hissediyorum. Sanki kurumuş gibi ama halen taze yüzümdeki kan. İpler gevşemiş ya da gevşek bağlamışlar. Dünden kalma bir yorgunluk var üzerimde. Diğerlerinin sesini duyuyorum. Uyumak geliyor içimden, kapalı gözlerimle sanki karanlık bir boşluğun dibinden geliyor o ses. Diğerlerinden daha net , biraz uğultulu ama. Tanıdık bir ses. Geçmişten gibi. Toprağa döndüm yüzümü. İçime çektim kokuyu. Dün yağmur yağmış demek, ıslak çimenler ve toprak huzur veriyor . İçimden türkü söylemek geliyor, neşeli bir türkü.Mırıldanıyorum içimden. Sabahtan kalktım da ezan sesi var! Ezan sesi değil yar yar burçak yası var. Sonra gözlerimi açtı biri: - İyi misin?, dedi. (Öksürerek) Konuşamıyorum, kafamı salladım. Dün aramızda olanlar var hepsini görüyorum, tanımıyorum ama kim acaba o ? Sesi tanıdık, eminim buna. ..... Devamını boş verin.

    Günün En Popüler Başlıkları