/b3765a4bafd8915533c1f3c3cbc1d068ec923c37/53616c7465645f5fc1ba0079439a25a1de3f674878dfa30514d4c4a1e8637bcc4821f8ef60259bf02218c4c53adefb71f65793d117113444e775c71f23ae7c966bdd52f6de59caeb4d27b542d5b59d457590b01ece3763ba0a94524ed396a757c45b6bc7d332b74251b0e79f7e56a5d1.jpg "suphelihoroz")
Kötü biri olma yolunda sağlam bir adım atar.
Kalbini aşka falan değil, tüm sevgi ve yakınlık türlerine kapar. Bir şekilde bir sevgi kırıntısına rastladığında çok korkup uzaklaşmaya çalışır. Ama içten içe çok sevilmek ister, çünkü yaraları ancak böyle kapanabilir.
İşte insan böyle sevgi isteye isteye, al(a)maya al(a)maya, zamanla kötü biri olur.
Bir hikaye anlatayım:
Afrika'da bir kabilede, biri kötü birşey yaptığında tüm kabile toplanıp o kişinin karşısına geçer ve onu neden/nasıl sevdiklerini anlatırmış, kötülük yapan kişiye sevgilerini gösterirlermiş. Çünkü, inanırlarmış ki, kötülük sevgi eksikliğinden kaynaklanır. Sevgiye doyan biri, kötülük yapma ihtiyacı hissetmez.
Kalbi derinden kırılan biri, eğer ısrarcı bir sevgiyle yaraları sarılmazsa, kötü biri olur.
/b007e44d52954b27dfe7e66619ab84734bd475d4/53616c7465645f5f61e75c08b784a8130fcbc6886ae3926ea4180b02cacd00053117c15790556d5771a392217f4177a973f44ea5b285dc96fb0c6e2a74a6a51a0ac32e72c4b0ebeb76bef409be67145f947729f2e65a3c346157a29a6e340fb4636abdc705e24026893aec9f523d1744.jpeg)