Osmanlı'da idamın bir alt aşaması ve günümüzde de ağırlaştırılmış müebbet hapsine benzeyen bir ceza yöntemi diyebiliriz. İdam edilmeyen ama suçu da ağır olan kimselere ya kürek cezası ya da kelebentlik verilirmiş. Kelebent kısacası bir kalenin içinde yaşamaya mahkum edilen insanlardan oluşuyor. Hatta bugün giresun'da kelebentlerin hapsedildiği kale hala durmaktaymış.
Kelebent için ceza süresi şu şekilde ifade ediliyor. "ıslah oluncaya kadar...'' Tabii zenginler için durum gene o dönemde de farklı işliyor ve kelebentliklerini bir kaleden ziyade, adada geçiriyorlar. Bir süre sonra da cezanın kalanını para olarak ödeyerek affediliyorlar.
Bu kelebentlik ceza şartlarını ben bugün ile çok benzettim. Özellikle 'padişaha küfür' direkt kelebentlik cezasıymış. Ne kadar da benziyor değil mi?