Diyanetin iyi niyetli tontiş amcası bu konuda çok yanlış bir vurgu yapıyor.
"Ebeveynler çocuklarının örneğidir" işte bu noktayı kaçırıyor ve geleneksel-mistik fikriyatına yenik düşüyor. Aksine bir durum var, bireysellik algısını yitiren anne ve babanın oluşturdukları ortam çocuğa fayda sağlamaz. Çocuk söylenenle değil gördüğüyle öğrenir. Örneğin sevgi, çocuk anne babasının birbirlerine duydukları sevgiden beslenir. Çünkü zaten anne ve babanın himayesinde olduğunu bilir. Anne-Baba bireysellik algısını kenara bırakırsa birbirlerine olan sevgilerini gösteremez, çocuklarına da öğretemezler. Kaçınız annenizi "kadın" gibi düşündü/gördü ? Bir kenara çekilin ve düşünün... Hepimiz için o bir anne öyle değil mi? Ama aslında o bir "kadın !" işte böyle düşünmemizin nedeni Diyanetçiğimizin önerisi olan geleneksel aile düzeninde kadının kaybolmuşluğu.
Bir diğer örnek "eğitim-kadınların çalışma hayatındaki yeri." Çocuk çalışma hayatı algısını annesinden izlediği ile çerçeve çizer. "Bak kızım ben şimdi işimi bıraktım, ama sen yarın işini bırakma, dimdik ayaklarının üzerinde dur" diyecek, çocukta "peki anneciğim" mi diyecek. Komik.
Diyanet ne diyor "bireyselliğinizi bırakın." Olmaz dede, olmaz. Buluş, devrim yapacağız, barış tahsis edeceğiz, üreteceğiz. Çok iş var. Zaten biz evlatlarımızla ilgileniriz sen yorma kafanı. Tamam "Rock ben varoşa hitap ediyorum evladım" diyorsun biliyorum ama o varoştan beslendiğini de ben biliyorum. Olmaz, izin veremeyiz yani... Anne-baba en nihayetinde insan, robot değil, ivmelenerek ilerleyen koskoca bir çağ bu. Diyanetin oluşturmak istediği siyasal dindar, ümmetçi geleneksel toplum zaten "sevgi göstermeyi ve özellikle baba desteğini" ayıp/fazla samimi/cıvık bulan bir cemaattin temsilcilerinden oluşur. Kendiyle çelişen bu açıklamaları işin uzmanlarına bırakıp, o eli bi indirip ve en iyisi o kapıya da kilit vurup evlerine dönseler insanlık adına çok hayırlı bir iş yapmış olurlar.
Bilimi izlemeli toplum sizi değil
Size güdülecek koyunlar yetiştirmeyeceğiz