tsukyomi
    Eveet yine sosyolojinin minik konularından. Ülkede dinle gelen baskın bir Arap kültürü var. Din evlilik öncesi ilişkiyi ve mastürbasyonu yasaklıyor, bu konuda oldukça katı. Bu da kişilerde cinsellik konusunda bilgi yoksunluğuna, korkuya, kötülemeye hatta konusunu açmaya bile korkmaya sebep veriyor. Cinselliği seven, yaşayan ve konuşan insanlara da kötü gözle bakılıyor, baskı uygulanıyor hatta öldürülüyor. Porno izlemekle işi pratiğe dökmek bir değil, ki pornolar zaten fantastiktir. İşin pornodaki gibi olmadığını anlayan insanımız da haliyle ya bu muymuş diyor, ya da tıkanıyor. Kadınların durumu için ekstra bir paragraf gerekiyor. Küçüklüğünden beri ''şuranı ört'', ''edepli otur'', ''bacak bacak üstüne atma'', ''erkekler hakkında konuşma'', ''erkek arkadaşın olamaz'' gibi uyarılarla büyüyorlar. Cinselliğini yaşayan kadınlar ''fahişe'' olarak nitelendirilmeye başlıyor. İşin garibi, böyle nitelendirenlerden biri de onu yatağa atmak için binbir numara çeken erkek arkadaşı oluyor. Aynı errkekimizin arkadaş ortamlarında ve ailesinde sırtı sıvazlanıyor, çünkü erkek adam. Durum böyle olunca kadın kendini çekiyor, bir süre sonra baskıyla birlikte bu işten korkmaya başlıyor ve hoş geldin vajinismus. Seks yapmayınca da kezban olarak nitelendiriliyor bu arada. Her sevgilisinin vermesini isteyip bakire gelin arayanlar da endemik türdür bu ülkede. Sonuca gelelim; Sanırım dündü, coğrafyanın kişilik üzerinde etkilerini konuşmuştuk. İşte coğrafyanın etkileri. Elbette herkes böyle demiyorum, burada ve çevremde bu durumu aşmış birçok Türk var. Ama maalesef yine yüzdeye vurduğumuzda sonuçlar kötü geliyor. Sebepleri de kısaca şu yazdıklarımdır. Kimin ne yaşadığına değil de, kendi yaşadıklarımıza odaklanırsak çözülür bu tür mevzular. Yoksa daha çok baş ağrır.

    Günün En Popüler Başlıkları