bisosyolog
    Hepimiz mutlaka Stockholm Sendromu'nu duymuşuzdur. Kısaca bu sendrom rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama noktasına gelmeleri ve kendisini rehin alan kişilerle geçirdikleri sürenin sonunda onlara yardımcı olmaya başlaması ve nihai olarak da onlarla özdeşim kurmalarına Stockholm Sendromu denmektedir. Bu sendromun anlamını genişleterek insanın kendisini zora sokan, üzen koşulları benimsemesi, savunması ve bu koşulları yaratan nedenleri görmemesi, ezenin yanında yer alması olarak da tanımlayabiliriz. Peki nasıl ortaya çıktı? İlk kez psikiyatr Bejerot tarafından tanımlanan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu tarafından 6 gün boyunca rehin tutulan banka görevlisi bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler, sonunda da onunla evlenir. Ardından da literatüre bu sendrom bu isimle girer. Türkiye'de de çok fazla örneğini gördüğümüzü düşünüyorum. Özellikle devlet büyüklerine karşı. Şu an da benim için en belirgin olan cumhurbaşkanına yapılan. Bir kadın vardı, Erdoğan'la görüşmede "Allah çocuklarımın ömründen alsın da size versin" demişti, Erdoğan'ın kendisi bile şok olmuştu.
    https://www.youtube.com/watch?v=tign9N_4DL0
    https://www.youtube.com/watch?v=tign9N_4DL0

    Günün En Popüler Başlıkları