/8080741dacb3680a2451afa603c96077f0d26c27/53616c7465645f5fc95db31eb54316c69e135a24941f09a266583b073992022ad498113576038798341e086a0b4151b41ff54a05539edd64e6fb0289dda11c69011f5e4013bddb9bb9147e96677f3d8c9cb24f15215c7877cb7f39c70621c170b6fce778349affc464ad838683bc43fd.jpg "rosemary_")
Yakın bir arkadaşım bundan birkaç yıl öncesinde işyerinde çalışan birine aşık olduğunu anlatmıştı, Adam evliymiş ve küçük bir kızı varmış. Arkadaşım adama öyle çok bağlanmış ki, adamın da aynı şekilde ona sırılsıklam aşık olduğunu anlatmıştı bana. Birkaç kez dost acı söyler tavrıyla onunla konuşmaya çalıştım, ama körkütüktü. Adam eşinden boşanıp onunla evleneceğini ona inandırmış ya da o inanmak istedi bilmiyorum. Bir süre sonra adamın eşi arkadaşıma ulaşıp yaygara koparmış, bu arada arkadaşım hala vazgeçmiyor adamdan. En sonunda ayrıldıklarını, aynı zamanda işyerinden ayrıldığını, evinden de taşındığını gördüm. Yeni bir başlangıç yapmıştı o adamı bırakıp. Erkekler için evli bir kadına bağlanma ihtimali ne oranda bilmiyorum ama biz kadınlarda bu oran biraz yüksek sanki. Yani evli, olgun davranan ve sorumluluklarının bilincinde olan bir adam daha çok ilgimizi çekiyor. Annesiymişiz gibi bekar olan bir erkeği olgunlaştırmaya çalışmak, beklentilerimize ayak uydurmasını beklemeye çalışmak yerine, evli bir erkek ne istediğini bilen ve yapan biriymiş gibi görünüyor gözümüze sanırım. Niyetin önüne ahlak kavramı geçerse bu yoldan dönülebilir. Geçmezse de aşık ol, acı çek, kendini baştan yarat mantığı oluşuyor. Çünkü evli erkeklerin çoğu eşinden boşanmıyor, terk eden kişi arada kalan kişi oluyor. Yani benim gözlemlerim bu şekilde.