/929b5b08d1d2ba9690cbc3842e81e401c5bd98f5/53616c7465645f5f395afddcd427f4e9c86838e9b56fbe998e0b9c3af488e62699740084c7aae6afa9330613dfff6540bb19889b093ec0baa7f20a58a6b86f15b55ea8ecac406a990d29d6eed992e69269c278ec7f5b262c6babfa95f109563c7d13c36d55467d7d37dfbc40be7f3be1.jpeg "emrewhoisyellow")
Zaten dediğim gibi ben başlığa göz atıp yazmaya başladım direk, evet bahsetmişsin. Mesele'nin kaliteli iş olmadı gerektiği kesinlikle doğru bence de. Zaten kaliteli iş de bahsettiğim arz talep dengesinin bir sonucu bence. Kaliteli oyuncu, kaliteli senarist, kaliteli ekibin yanı sıra, bunun sunulacağı tüketicinin de kaliteli, bilinçli olması mesele bir yandan da. Senaryonun nasıl yazıldığını, bir işin nasıl çekildiğini, ne gibi prodüksiyon süreçlerinden geçtiğini bilen izleyici, doğru içeriği talep etmek konusunda da başarısını ortaya koyuyor. Yoksa yalnızca istenilene çalışılsa, acıtasyon ses yarışmaları, ya da cehaletin mizaha alet olduğu gündüz kuşağından öteye geçmek mümkün değil. Yani demem o ki, başlık güzel başlık konuşulmaya değer başlık. Ağzına, kalemine sağlık :))