/05ffa15979e78fd6fd05a7d9881e1b8b8bbad5a8/53616c7465645f5fcd219f85900bde5da770607a86e4d779c6f8d1c3bf525faf3a779f3b9a786cfba6656cafe6883d6ecd5a1605c0b89161d7f80846ba22f4fbd91b3d1b0688fe6c7022c941f601d1746b2c68074ba07d6086e82877906ef1319d85af29aa9e847a9681c867cec3189b.jpg "hanmergen")
Ezanı Allah okuyor sanıyordum. Denizanalarının denizlere atılan poşetlerden oluştuklarını sanıyordum. Mezra dendiğinde köylerin hemen dışında bulunan mezarlıklardan bahsedildiğini sanıyordum. Patrona Halil İsyanı'nı Osmanlı zamanında patronunun maaşlara zam yapmamasına kızan Halil diye birinin başlattığını sanıyordum. Küçükken ejderhayı bir çeşit dinozor sanıyordum. Tereyağını tereden yapılıyor sanıyordum. Çörek otunu yanmış susam sanıyordum. Turunçgilleri Antalya'nın en köklü ailesi sanıyordum. Kakaolu sütleri kahverengi ineklerden çıkıyor sanıyordum. Yengeçleri dişi sanıyordum (erkeklerine amcaç veya dayıç deniyor sanıyordum). Proleteryayı bir tür sütlü tatlı sanıyordum. Kolestrolü bir sıvı yağ markası sanıyordum. Kara sineklerin karpuzların çekirdeklerinden meydana geldiklerini sanıyordum. Taş taşıyan işçilere taşeron deniyor sanıyordum.
Yani epey geri zekâlı bir velettim küçükken. Yaş kırkı geçince de değişen pek bir şey olmadı aslında.