roxannee-
    Bugün sizlere sürekli karşımıza çıkan ataerki kavramı ve ataerkinin tarihinden söz etmek istiyorum. Çünkü neden etmeyeyim. Ataerki kavramı erkek eğmen düzen anlatmak için kullandığımız bir kavramdır. Ataerki için, erkeklerin kadınlar üzerinde egemen olduğu, kadınları ezdiği ve sömürdüğü toplumsal yapı sistemi olduğu söylenir. Çoğu bilim insanı bu kavramı kullanmaktan kaçınmaktadır. Erkek egemen toplum kavramının daha doğru olduğunu savunan görüşlerde mevcuttur. Kadınlık ve erkeklik tarihsel süreç ve dönem şartlarına uygun olarak çeşitli toplumsal rol ve ilişkilere sebep olmuştur. Kabul edilen genel kanı ise erkek ve kadınların doğayı ele geçirme yöntemlerinde bir farklılık olduğudur. Sürekli atıf yaptığımız avcı toplayıcı süreçte de çeşitli cinsiyet rolleri atfedilmiştir. Bu dönemin kadın ve erkek için de çeşitli avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Kadının doğurganlığı kadını avcılık alanında her zaman aktif rol oynamasına engel olmuştur. Ancak bilinmeyen belki de bilinmek istemeyen bir diğer durum da erkeğin de bilfiil avcılık yapmadığıdır. Kadının toplayıcı olması ve düzenli olarak besini sağlamasından dolayı erkekler rahatlıkla avcılık yapabilmişlerdir. Yoksa işimiz erkeklerin avcılığına kalsaydı şu an insanlık tarihi belki de olmayacaktı. Canım kadınlar! İnsanlar, ilkel dönemler boyunca avcı-toplayıcı olarak geçimlerini sağlamışlardır. Ancak ilerleyen toplumsal şartlar, değişen ihtiyaçlar, kadınların alet yapma kullanma becerileri ve teknolojik birikimle birlikte bahçecilik, tarım ve hayvanların evcilleştirilmesi dönemine geçilmiştir. Kadınların ilk tarım denemelerini yaptığı sırada erkekler de avlanmanın belirli hayvan türlerinin sayıca azalmasına yol açtığını fark etmeleriyle birlikte avlanmak yerine hayvanları ehlileştirmeye çalıştılar. Böylelikle erkekler, zamanlarını avlanmak yerine bir sürü edinmeye ve o sürüyü korumaya adadılar. Kadın-erkek arasındaki tahakküm ilişkisine geçişin temelinin göçebe çoban topluluklarının tarım topluluklarını istila etmesiyle başladığı söylenir. Hayvanların çiftleşmelerini gözlemleyen çobanlar; bu gözlemleri neticesinde bugüne kadar bilinmediği söylenen kadının gebe kalma sürecini de keşfetmiş oldular. Böylelikle, hem hayvanları hem de kadınları evcilleştirip baskı altına aldılar. Kadının gebe kalma sürecinin keşfi tarif açısından önemli sayılmalı. Bu süreçle birlikte babanın biyolojik varlığı ortaya çıkmıştır. Böylelikle kadının üretkenliği doğurganlığa indirgenmiş ve kadın üzerinde bir tahakküm kurulmaya başlanmıştır. Özellikle tarımın gelişmesi insan gücüne ihtiyacı artırmıştır. Böylelikle kadınların sürekli emek gücü üretmesi sağlanmıştır. Hatta tecavüzün, kadın kaçırılmalarının da bu tarihsel sürece dayandığı ifade edilir. Çünkü kadın hem yeniden üretimi sağlayan hem de ev içinde ve toprakta üretim yapandır. Kadının üretkenliği demek toplumların üretkenliği demektir. Böylelikle ataerkil döneme geçilmiştir hala da devam etmektedir. Kapitalizm de ataerkiden fazlasıyla faydalanmış.

    Günün En Popüler Başlıkları