Türkiye'nin çok da gözde olmayan bir semtinde ilkokulumu okurken müzik öğretmeniz performans ödevi tiyatro, sinema, opera modunda bir etkinliğe katılmamızı istemişti. Yaşadığımız çevrenin getirdiği, aile yapılarımız, arkadaş ortamımızdan ötürü bu ödev bir işkence gibi geliyordu. Sadece zorunda olduğum için gidecektim. Etrafımdaki birçok arkadaşım biletlerini almasına rağmen gösteriye gitmeyip internetten bulduğu araştırmalarla sunumlarını tamamlamışlardı. Sunum tarihi yaklaştığı için en yakın zamandaki olan gösteriye bilet aldım. Küçük bir çocuk olduğum için annemi de peşimden sürüklemiştim. Oyunun ismini hatırlamıyorum şu anda. İlk sahneye girdiğimde mimari yapısından çok etkilendim. Etrafımdaki insanların giyimi, tavırları sanki bir başka dünyadaymışım izlenimi veriyordu. O gün o oyundan o kadar etkilendim ki kulise oyuncuları görmek için girmeye çalıştım. Almadıkları için baya ağlamıştım. Şimdi bu olaydan tam sekiz sene sonra yetenek sınavını başarıyla vermiş bir opera öğrencisi duruyor karşınızda.