/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "madam-aylak")
Revolver adlı bir bir kesit var, şöyle diyor; "Ego, aklımıza gelebilecek tahmin edebileceğimiz en kötü güven dolandırıcısıdır. Çünkü onu göremezsiniz. En büyük ve tek numarası “ben senim”dir. Yani onu fark etmeniz çok zordur hatta imkansızdır. Zaten en büyük sorun, egonun bakacağınız son yerde saklanmasıdır, Yani içinizde, kendi içinde. Düşüncelerini, sizinkiymiş gibi saklar, onun duyguları, sizin duygularınızmış gibi..." çok hoşuma bir detay oldu.
Belirli bir seviye olmak kaydıysa ego iyidir. Önemli olan ise bunu kontrol edebilmekte. Egonun sizi değil sizin onu yönetebilmenizde.. Bu başarıldığında çok daha sağlıklı olunabildiğine inanıyorum
Peki egoyu tavan yaptıran durumlar ise; şöyle ki insanların sürekli sizin iyi yanlarınızı sayıklıyor olması asla eleştirmiyor oluşu, sizi ister istemez egonuzu kontrol edemeyeceğiniz hale getirir. Bu da kişi için pek verimli bir detay olmayacaktır. Bu sebeple kişi önce kendini bilmeli, ardından insanların söylediklerini süzgeçten geçirmelidir.
/24c0fdbed39f1ab633679f918637e4a8963fd05e/53616c7465645f5fa5942d17b756149d788844bbe5d8de748e0f7dd2e5fecedc84984b2586684a457b309087068015fa21ebd04d6c5be00153594fba85e9188b00e687aecef14d00b1b4980f7a0803db10d4c377f04f4127d9be7662ced2acedb51e32395bc42783da939f3a5468862e.png)