roxannee-
    Neoliberalizm adından da anlaşılacağı gibi liberalizmin yen halidir. Peki ama liberalizm ne diye soracak olursanız önce kısaca bir liberalizmden söz edelim. Liberalizm; serbestlik olarak tanımlanan, bireylerin özgürlüğünü savunan bir akımdır. Meşhur sözü ise “bırakınız yapsınlar”dır. Ekonomide sürekli bir “gizli el”den söz edilir. Burada kastedilen şey ekonomi kurumunun doğal bir işleyişi olduğu ve dışarıdan bir müdahaleye gerek olmadığı, bu gizli el sayesinde her şeyin belli bir düzen içinde işlediğine ya da o düzen bozulsa bile en kısa sürede tekrar bir düzen kuracağına inanılır. Liberalizm 19. Yüzyılda daha belirgin bir hale gelmiştir. Elbette burada kapitalizmin etkisi büyüktür. Bireysel özgürlüğe ve serbest ticarete vurgu yapmaktadır. Malum kapitalizm de özgürlüğe vurgu yapmaktadır. Marx’ın dediği gibi üretim araçlarından özgürdür birey. Burada gerçek bir özgürlükten söz edilemez. Oysaki kapitalizm der ki; birey emeğini istediği yerde istediği şekilde satma özgürlüğüne sahiptir. Yav he he!! Neyse neoliberalizme dönelim biz. Neoliberalizm felsefik bir bakış açısı olarak 1940’lı yıllarda konuşuluyordu ancak o dönemlerde karma ekonomi diye bir ekonomik yapılanma söz konusu idi. Hatta önemli ekonomist Keynes o döneme damga vuran isimdi. 1960’lı yıllara gelindiğinde ilk olarak Şili’de bir darbe ile seçilmiş hükümet indirilip yerine ABD’nin desteklediği bir darbeci başa getirildi. Buradan anlaşılan şey; neoliberalizmin kaostan beslendiği olmalıdır. Bu kaos ya darbe gibi yapay ya da deprem, sel gibi doğal felaketlerle meydana getirilir ve oluşan kaos ortamı anında avantaja çevrilir. ABD’de Reagan, İngiltere’de Demir Leydi lakaplı Thatcher sayesinde 1980’li yıllar itibariyle neoliberalizm tüm dünyaya yayıldı. Türkiye’de 80 darbesinin temelinde yine neoliberalizmi yaymak olduğunu görüyoruz. Çünkü Özal neoliberal kurumların başında gelen Dünya Bankası’nda danışman olarak görev almıştı. Peki neoliberalizmin özellikleri nedir? Neoliberalizm serbest piyasa temelleri üzerine kurulmuştur. Neoliberalizm devlet müdahalesinin zıttı olarak tanımlanabilir. Serbest piyasa, girişimcilik, rekabet, sosyal devletin yok oluşu neoliberal ekonominin temel kavramlarıdır. Aynı zamanda yüksek işsizlik, eksik istihdam, ve sınıflar arasındaki eşitsizliğin giderek artması da neoliberal ekonominin etkisidir. Ancak neoliberalizm öyle bir illüzyon yaratır ki; insanlar kendilerini gayet başarılı, zengin hissedebilirler. Bunun da temelinde tüketim kültürünün etkisi olduğunu görürüz. Neoliberalizm, sosyal devleti de sevmez. Devletin müdahaleci yapısından hiç hoşlanmaz. Devlet sadece neoliberal politikalar için uygun ortam hazırlanmasını ve sonrasında pek de bir şeye karışmamasını bekler. Bunun en bariz örneği, devlet büyük şirketlerin vergilerini indirir ya da vergi borçlarını tamamen silerken, dışarıdaki seyyar satıcıları yakalamak için, üç kuruş kazanan insanların kazandıklarını elinden almak için büyük bir çaba sarf eder.

    Günün En Popüler Başlıkları