noobzac
    Sular ısınıyor. Türkiye Cumhuriyeti, ABD ve onun arka bahçesi Batı'nın, NATO'nun namıdiğer emperyalistlerin ekseninden çıkmak, tahakkümünden kurtulmak için harıl harıl çalışıyor. Bağımsızlık için hayati öneme sahip doğal kaynak arayışı Doğu Akdeniz'de sürdürülüyor. S-400, Ayasofya gibi bağımsızlık mesajları içeren bilhassa siyasi, köşeli kararlar alınıyor. ABD ve Batı elbette ki tüm bunların farkında ve günümüzde Türkiye'yi ekonomik anlamda olabildiğince köşeye sıkıştırıyorlar. Geçmişte Türkiye'de sokaklarını karıştırmış, darbe teşebbüsünde bulunmuş lakin başarılı olamamıştılar. Bilhassa son 20 yıllık dönemde Türkiye'yi daha fazla tahakküm altında tutamayacaklarını anladıklarından olsa gerek: Türkiye'nin kendilerinden kurtulma olasılığına karşı bölgede düşmanlarına (özellikle askeri olarak) varlığını sürdürebilmek için muhtemel adı kürdistan olan uydu devlet projesine hız kazandırmış durumda. Suriye'de illegal anlaşmalar imzalanıyor ve o çapulcular ciddi anlamda silahlandırılıyor. Bu projenin Türkiye'deki siyasi ayağı olan morarmış ağaçlı sembolü olan malum ayrılıkçı partiden de bazı hareketlenmeler gelebilir. Yakında Türkiye Cumhuriyeti ile emperyalist ABD ve onun saz ekibi Batı arasında yaşanan bağımsızlık savaşımızı daha belirgin bir şekilde gözlemleyebileceğiz sanırım. Zira hükümetin artık bu ülkenin gerçek düşmanlarını halka müdellel bir biçimde deklare etmesi, hedef göstermesi gerekiyor. Bugün emperyalist ABD'nin, Batı'nın manipülasyon ve provokasyonlarından korunmak adına sıkı aynı zamanda sert bir politika yürütülüyor. Çünkü şimdilik kağıt üzerinde müttefikiniz olanları, bağımlı olduklarınızı direkt hedef gösteremezsiniz. Bu nedenle hükümet fevkalâde eleştiriliyor. Ancak benzer politikaları diğer ABD tehditi altındaki ülkelerde de görebilirsiniz. Hatta geçenlerde İsrail bile ABD kültür emperyalizmine karşı Netflix için kendince bir filtrasyon aracı oluşturmuştu. Türkiye'ye gelecek olursak: Türkiye ABD ve Batı ekseninde kalırsa, bugüne kadar ilerleyemediği gibi gelecekte de asla ilerleyemez. Çünkü onlar tüm imkanlarıyla Türkiye'nin en fazla düşmanlarına karşı bir askeri üs olarak kalacak kadar gelişmesine olanak tanırlar. Siyasi, ekonomik ve askeri anlamda güçlü, ABD'ye ihtiyaç duymayan bir Türkiye: ABD'nin kendisi için ehemmiyetli olan Türkiye'nin jeopolitik konumunu kaybetmesi anlamına gelir. Tahakkümleri altında iken kendi girişimlerimizi dahi sabote ederler (Öldürülen mühendislerimizi hatırlatırım). Zaten mantıken, ABD'nin ne mal olduğunu bilen anti-emperyalist bir milleti tutup da abad etmezler en fazla dejenere ve destabilize ederler. Şimdi tüm bunlara istinaden anti-emperyalist biri olduğunu düşündüğüm Sn. İnce'yi gelecekte hükümet saflarında görürsek hiç şaşırmayalım.

    Günün En Popüler Başlıkları