noobzac
    Rica ederim. Ekonomi konusunda hemfikiriz denilebilir. Yalnız ekonomiyi politikadan bağımsız düşünmek bana pek doğru gelmiyor. Hatırlarsınız küçükken büyüklerimize karşı geldiğimizde harçlıklarımız kesilirdi. Bu durum ona çok benziyor. Ne/nasıl olursanız olun, ülke olarak birilerinin çıkarlarına ters düştüğünüzde varıyla yoğuyla, ekonomisi ile sizin üzerinizde tahakküm kurmak ya da ayağınızı kaydırmak istiyor. Gelelim asıl konumuza: Bugüne kadar Türkiye ABD ve onun hamisi olduğu Batı'nın ekseninde kalarak ne kadar yol kat etmiş ve ne kazanmıştır? En önemlisi, geleceğe bakalım: Bundan sonra onların ekseninde kalmaktan ne kazanacak? Ben varsayımsal olarak söyleyeyim: En fazla ABD'nin düşmanlarına karşı kullandığı askeri üs olmaktan çıkamayacak, onların menfaatlerine tehdit oluşturamayacak kadar hür ve refah sahibi oluruz. Elbette terör sorunu da baki kalır. Çünkü terör yani bir anlamda ayrılıkçılık sorunu, işbu sözde müttefiklerimizden ayrılmamız ihtimaline karşı ellerinde tuttukları askeri öneme sahip jeopolitik konumun kaybedilmemesi için hazırda bekletilen bir uydu devlet projesinin mahsulü (bana göre). Evet, ekonomi konusunda hemfikir sayılabiliriz. Emperyalizmin bizi soktuğu kısır döngüden çıkabilmek, emperyalistlerin tahakkümünden kurtulabilmek için ya bir doğal kaynağa ya da üretime ihtiyacımız var. Hatta her ikisine de ihtiyacımız var. Ülkede üretkenliğin politikadan bağımsız olması elbette en optimal olandır. Ancak halka sözde müttefikimiz özde hasmımız olanların gerçek yüzünü donelerle göstermeliyiz, onları bilinçlendirmeliyiz ve onlara bu sayede üretmek için bir motivasyon kazandırmalıyız diye düşünüyorum. Ülkemizde hâlâ basit hakikatleri bilmeyen, olana bitene anlam veremeyenler mevcut. Bu kişilerin emperyalistlerin provokatörlerinin yalanlarına maruz kalmalarına göz yummamalıyız.

    Günün En Popüler Başlıkları