sisibisoshi
    Toplumun derinliklerine kadar nüfuz ederek hayatın neredeyse tüm alanlarında, kamusal ve özel hayatın erkeğin lehine dönüştüğü gerçeğini hatırlattı bana. Bu hegemonik inşa öyle tarihsel bir devamlılıktır ki, erkek olmanın kudreti (!) her koşulda ve durumda eyleyici için avantaja dönüşmektedir. Bu öyle bir avantaj sağlamaktadır ki, sadece erkeklerin değil kadınların da gündelik yaşamlarında önemli bir yer tutmaktadır. "Adam ol, sapına kadar erkeğim, erkeksen çık karşıma" vs. gibi söylemler sadece erkeklerin değil, kadınların da aktif olarak kullandığı toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de belirgin olarak ortaya çıkaran önemli hegemonik göstergelerdir. Dahası, cinsiyetçi küfür pratiğinin kadını dışlayan erkeği yücelten birçok örneğini de yine kadınların kullanmaktan imtina etmediğini rahatlıkla görebilmekteyiz. Bu manada hegemonik erkeklik, söylem basında, bir pratik olarak, herkesçe kullanılan, kullanıldıkça eşitsizliği perçinleyip tahakküm ilişkisini derinleştiren bir güç ilişkisinin yansıması olarak değerlendirmekteyim. Güzel başlık teşekkürler:)

    Günün En Popüler Başlıkları