/6bc49906cb6d41befa8c57b651268acbbc934f7d/53616c7465645f5f5fecc84c955d7b7ceb9374b952c13fcf573449a371c58db4b18fe88b51a92c0440e2903dad9a251f7e47faf3f4ac4ea14e3df2cdefb0a8ab747f5b1c6094eb34b2571c00a351652aa81f1f0fbaf7d4d5dc289cd9b20da8ceaf4fa6a4bd5bcdb4cca228911148a811.jpg "nursuduha")
Bugün anladığımız anlamdaki evliliklerin temelinin sanayi kapitalizmiyle birlikte başladığını söyler Hobsbawn. Özellikle, Viktoryen dönemde kadınların eve kapanması ve kamusal alandan soyutlanması ile birlikte kadınlar için en önemli kariyer evlilik olmaya başlamıştır. Ki o dönemler alt sınıfa mensup insanların evlenmesine izin verilmiyordu. Evlilik üst sınıfa mensup bir kurumdu. Daha sonra işçi sınıfının evlenmesine izin verildi. Bunun sebebini yine kamusal-özel alan ayrımının ortaya çıkması ve kadının özel alana entegre edilmesinde arayabiliriz. Böylelikle kadınların tek sorumluluğu ev işleri ve eşlerinin ihtiyaçları olmaya başlamıştır. Yani, biz kadınlar için bu kadar romantik bir anlamı olan evliliğin temelinde erkek egemen toplum ve kapitalizmin etkisi olduğunu söyleyebiliriz.