cemoroquai
    Merhabalar, malum süreçle ilgili muhakkak hepimizin deneyimlediği olumlu veyahut olumsuz meseleler olmuştur. Böyle bir başlık açmaktaki niyetim, deneyimlemiş bulunduğum bir konuyla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmaktan fazlası değil. Malumunuz, hayat durmuş vaziyette. Bir şekilde evlerimize kapandık ve işlerimizi geride bıraktık. Bazılarımız evden çalışarak hayatını sürdürebilirken, bir çoğumuz ücretsiz izne çıkartıldı. Ha tabii hala bu duruma karşın, işine gitmek zorunda olanları da unutmayalım - örneğin kardeşim ve annem ( kardeşim sanayide araç kablo imalatında, annem tekstilde çalışıyor ) sanki hiçbir şey değişmemiş gibi işlerine gitme mecburiyetindeler. Ama buradaki deneyimim işe gitmek zorunda olanlarla ilgili değil, bu konudaki sitemimi ne kadar yinelesem az kalır, 3000 vuruşluk bir yazı asla yetmez. Buradaki deneyimim çalışamayanlarla ilgili. Ben de onlardan birisiyim ve dört gözle haberleri takip ediyorum. Bu sürecin ekonomik olarak yansımalarını tartmaya çalışıyorum. Ben yine iyi durumda olanlardanım, kira ödemek gibi bir durumum yok - bu işsizlik sürecine karşın kira ödemek zorunda kalacak olan arkadaşlarım mevcut - benim yalnızca bankalara ödemek zorunda olduğum kredi borcum var. Sağolsun bankalar, ortak bir kararla kredi erteleme yoluna gitmiş. Ama nasıl? Faizle. Maksimum üç aylık bir ertelemeye karşı, pek yüksek olmasa da; süreç sonrasında daha fazla borç ödememize yol açan bir çözümle getirmiş bankalarımız bu ertelemeyi. Düşünmekten alıkoyamadım kendimi, erteleyemedim de hemencecik. Hadi üç ay geçti ve hayat normale döndü, zaten kılı kılına kuruşların hesabını yaparak borçlanıyoruz bankalara, süreç sonrasında maaşlarımız aynı olacak ama bankanın cebine giren para artacak. Dedim ki: “kasa gerçekten hep kazanıyormuş!”. Kredilerin böylesine bir yöntemle ertelenmesi, ne kadar kısa süreli çözüm gibi gözükse de, aynı zamanda caydırıcı bir yön taşıyor. bir yandan mecbur, bir yandan da korkuyla yaklaşıyoruz bu çözüme. Kendimizi en çok toparlamaya çalışacağımız süreçlerde, kuyruklarımızı bacaklarımızın arasına sıkıştırıp kara kara kredi borçlarımızı düşüneceğiz, - işten çıkartılmış olan yakınlarımıza yardımlarımızla bir nebze can suyu olacak olan paraları, yine kasaya yedireceğiz. Ne kadar sitem etsem az bu konuda, şu anda da yeterli oldu mu bilmiyorum. Bırakamıyoruz ellerimizdeki para kokusunu bir kenara ve bir türlü tam anlamıyla birlik olamıyoruz. Alkışlarımız da kısa süreli çözüm bana göre. Hırslarımızdan vazgeçmediğimiz sürece, birlik olduğumuzu göstermeye çalışmak hiçbir şekilde yeterli olmayacak; çünkü kasa siz ne yaparsanız yapın kazanmaya devam edecek. Selamlar kapitalizm.

    Günün En Popüler Başlıkları