YALNIZLIĞIN AÇTIĞI YARAYI EMPATİ KAPATABİLİR Mİ? #okugeç
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      elifsssbeyzaaaa
      Hadi bu gün biraz hayal kuralım. İşten geldin o kadar yorgunsun ki geldiğin gibi yatağına yattın, gözlerin beynine esir oldu ve yavaş yavaş kapanmaya başladı sonra sanki uykun sadece 5 dakika sürmüş gibi huzurlu yatağından tekrar yorgun bir şekilde kalktın. Yatağının yanında ki cama yanaştın ama dışarıda kimse yok. Saatin erken olduğunu varsaydın ve gidip televizyonu açtın ama hiçbir yayın yok. Televizyon izleyemeyeceğini anladın ve sabah yediğin sıcak ekmeği almak için fırına gittin. Ne giderken birini gördün ne gelirken, aksilik ya fırında hiç açılmamış, kapalı. Ne olduğunu idrak etmeye çalıştın ama anlamadın . Sokak sokak dolaştın, aileni aradın hatta arabanı alıp en işlek caddeleri turladın ama kimse yok. Bir bilinmezliktesin, yalnızsın. Sadece tek bir kişiyi görsen sarılıp “İnsanlar nerede?!” diye bağıracaksın ama yok. En sonunda kendini iğne atılsa düşmeyecek caddelerde bağırarak yürürken buldun. Hadi hayalimize burada son verelim, gerçi ben buna kabus derim. Bu dünyada yalnız kalan arkadaş aklıma önceki yazımın altına gelen bir yorum sayesinde geldi. Yorumun genel içeriği şu yönde: insan nötr doğar ve onu yaşadıkları şekillendirir. Aslında hemen aklıma gelmesi gereken bu cevap, benim aklıma hiç uğramadı (sanırım randevu alamamış). Ve bu da beni biraz düşündürdü doğrusu. Yazarken ben de nötr müyüm yoksa duyguları fazla mı karıştırıyorum, bazı insanları katil ve ya sosyopat bir canlı olarak tanımlarken çok mu fazla özneldim? Eğer öyleysem edebiyatta biçimci olanlar önceki yazımdan nefret edebilir. Konumuza dönersek eğer, bu yalnız arkadaş biraz zaman sonra çıldırsa ve akli eylemleri düzensizleşse. İnsanlar geri döndüğünde yaptığı akıl dışı davranışlarda haklı olur muydu? Sonuçta insanları kim kaybetti bilmiyoruz. Ya da bu yalnız arkadaş ile empati kuran insanlar olsa arkadaşımız eski haline döner mi? Bu soruların cevapları herkes için değişir. Soruların cevabını ben yazmak isteseydim sadece şu cümleyi yazardım: “Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz.”
        thetalentedmrripley
        Hiç aklını yitirmiş bir insanın hikayesini kendi ağzından dinlediniz mi? Dinleyemezsiniz. Belki istisnalar vardır ama onların hikayelerini hep başkalarından duyarsınız. Hastalık sonucu beyni zarar görenler hariç genellikle en sevdiklerini kaybetmişlerdir. Kimi evladını, kimi eşini, kimi hayatı boyunca uğrunda çalıştığı malını mülkünü parasını, kimi inancını, artık hayatının merkezine neyi koymuşsa onu. Ama bunu onların ağzından duyamazsınız. Onlar ya hep sessizdirler ya da hep gülerler. Bazen onlara bakıp ulan hayat sana güzel be, dert yok tasa yok iş güç kaygısı yok falan deriz. Hani anestezi diye bir film vardı. Ameliyat masasındaki hasta tüm acıları hissediyor ama tepki veremiyordu. Peki içinde fırtınalar koparken, kor ateşler göğsünü dağlarken, zihnine hükmetmeni engelleyecek kadar derin acılar yaşarken göz yaşı dökememek nasıl bir şey? Dahası içinde kanlı göz yaşları akarken yüzünün gülmesi nasıl bir şey? Aklını yitirmiş, yaşadıklarını hatırlamıyor, bir şey hissetmiyor diye düşünürüz genellikle ama ya tüm o acıları her an hissediyorlarsa? Neyse soruya gelecek olursak sevdiklerini kaybetmenin ve dahi kaybetmiş olma düşüncesinin bile acısını hiç bir şey kapatamaz, bastıramaz. Başkalarının yapacağı empatinin de, geçeceği dalganın da, hor görmesinin de, deli demesinin de, acımasının da bir kıymetinin kalmadığı noktadır orası. O yüzden empati onun yarasını kapatmaz; ama empati yapan kişinin vicdanını yüceltir, onu iyi bir insan yapar. Böyle bir durumda yapılacak empati karşıdaki için değil empati kuranın kendisi içindir aslında. İyi bir insan olmak için, vicdan sahibi olmak için. Daha da önemlisi acıyı hissedebilmek için. Nihayetinde acıyı hissettiğimiz kadar insanız. Başkalarının acısını da hissedebildiğimiz gün ise işte o zaman gerçek insanız.
          patronicee
          Onca kalabalık içinde kendini yapayalnız hissetme duygusu.. Bunu bilen bilir. İnsansız caddeler falan, tüm bunlar benim bahsettiğim yalnızlığın en merhametli hali.
            bright-wizard
            işten geldikten sonra uyku modu imkânı olamayacağı için kafadan bu hayal olayı bende bitti🤠
              trueliving
              kapatama tabii ki
                trueliving
                kapatama tabii ki
                  darkomikhanem
                  5-6 saat önce isten geldim uyumadim ve gram uykum yok göz kapaklarim isyan etmiş gibi inmiyor aşağıya o yüzden hayalde kuramiyorum hayal benim neyime :)
                    silmarillion
                    Veee kaliteli insanlar neden çoğunlukla yalnızdır biliyor musunuz? temalı postlarla avuntular başlar, sonra o avuntular "haa demek ki kaliteli insanlar farklı oldukları için, mükemmel gözüktükleri için diğerleri o insanları sevmiyor, herkesin içinde zayıf yönlerimizi göstermeliyiz, hata yapmalıyız, kusurlarımız bizi normal insan yapar, herkes gibi yapar" çıkarımları yaparız. Sonra insanlar bizi sevsin diye kendimizden ödün vermeye başlarız, işlerin daha da boka sardığını hissederiz, bu sefer insanlar bizim tepemize çıkmaya başlarlar tabii ki biz normal olmayan insanlar olduğumuz için, kaliteli! insanlarız ya sözde, bu tarz durumlarla nasıl başa çıkabileceğimizi bilmediğimizden daha da dibe batarız, sonunda battı balık yan gider misali anksiyete dolu bir sürüklenme başlar boşlukta. Yalnızlık boktur kısaca, yalnız hissetmek daha boktur, bazen kalitesiz olmak! daha iyidir..
                      rocknrollbabe
                      o zaman paylaş :)
                      /
                      0

                      Tarihe Göre

                      İçerik bulunamadı.