Türkiye'de Kadın Olmak
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      sebnemsertuna
      O kadar zor ki, sanki bitmek bilmeyen ve büyüdükçe kademesi git gide artan bir oyun gibi. Aslında küçükken her şey çok basittir, annen seni her şeye hazırlar, giydirir,okula götürür getirir. Baban akşam işten eve gelir o an çok mutlu olursun yatana kadar oynarsınız. Sevgi dolu bir aileye geldiysen ne de şanslısındır. Ama ülkemizde biz her ne kadar sevgi dolu da büyüsek, ailemiz bizi el bebek gül bebek büyütüp hayata kazandırsa da etrafta bulunan kötü insanlar,sevgisiz insanlar ve hayatta hiçbir zaman bir şeye sahip olamayacak insanlar yüzünden pırıl pırıl kız çocuklarının hayatı birer birer kayıyor. Bu çoğunlukla annelerin ve babaların oğullarını yetiştirememesiyle kaynaklı maalesef. Genç bir kız çocuğu evde hep annesine yardım etmek zorundadır ama konu abiye ya da erkek kardeşe gelince 'Aman oğlum sen otur ben yaparım .' olur. Misafir gelir, 'Kızınız servis etmeyecek mi çayları?' derler. Aslında yapmak istemezsin, çünkü kadınlar çok kaba tabirle evinde hanım, mutfakta aşçı, yatakta şaheserler yaratmak zorundadır. Annesi tarafından bu şekilde yetiştirilmiş, sürekli hizmet bekleyen, her istediğinin yapılmasına alışan kişiler hiçbir zaman topluma uyum sağlayamaz, evde de kendi işini göremez. Kızlar gece geç saatte dışarıda olamazlar bizim ülkemizde, bu bir ayıptır mesela hemen 'Aa! kızınız eve gelmedi mi halen?' olur biri duyarsa. Geç saatte dışardaysanız da hep bir korku olur acaba biri takip edecek mi diye. Arkamızı kontrol ederek gideriz. Kısa giyinemezler 'Orasını burasını açmış bu da yollu denir.' Şortumuzun eteğimizin boyu bizim ne kadar ahlaklı olduğumuzu gösterir çünkü. İşleri biraz daha zorlaştıralım. İş hayatında bir erkekten daha fazla maaş almamalılardır. Bir kadın bir erkekten çok kazanmaz çünkü eşinin egosu zedelenir. Ya da yüksek bir pozisyona gelmek için illaki birine yalakalık yapmıştır, kendi başarısı değildir. Kızlar erkek arkadaşlarıyla aynı evde yaşarsa, kendilerine karşı yapılan istismarı veya şiddetti hak etmiş olur. Eğer evliyse kocasıdır yapar,araya giremeyiz olur. Sayarak bunları bitiremiyoruz maalesef. Kısıtlamalar, yargılar o kadar sığ ki. Her geçen gün hayatında kendine güvenen başarılı kadınlar bir bir öldürülüyor. Bir kadının kocasından ayrılmak istemesi suç ama kocasının eşini öldürmesi suç değil mesela. Bunun artık gece gündüz fark etmemesi daha korkunç. Biz ülkemizde kadınlar olarak her zaman kendimizi korumak zorundayız maalesef. Sırf bir erkeğin istediğini yapmadık diye kaçırılıyor, tecavüz ediliyor, yakılıyor, camdan atılıyor, pompalı tüfekle vuruluyor, boğazımız kesiliyor bizim. Ama kimsenin umurunda bile değil. Her zaman sessiz olması beklenir bir kadından, söylenenlere itimat etmesi her ne olursa olsun sessiz kalması. Bir anne kadın olarak oğluna nasıl davranması gerektiğini öğretmeli en başta. Kendisi aynı şeyleri yaşadı diye kızına baskı yapmamalı. Bir erkek karşısındaki istemiyorsa durmalı, hiçbir şeye zorlamaması gerektiğini anlamalı, hele ki izni olmadan ona dokunmaya dahi cesaret edememeli.
        redblack
        Sorsan %99 musluman ülke, cahiliye doneminde kizlari topraga gomup keserlerken, islam buna karsi cikti. Sorsan hepsi elhamdulillah musluman "bir insani öldürmek, tüm insanligi oldurmek gibidir." Ayeti varken her sene binlerce cinayet işlendi, sorsan hepsi peygamber ümmeti, "cennet annelerin ayaklari altindadir" diye hadisi varken, anneleri, potansiyel anne adaylarini katlettiler. Ama dinine laf etsen mangalda kül birakmadan konusurlar. Kaldi ki hiç bir din, zalimi dahi öldür demez. Bu dini degerlendirmem. Ülkenin buyuk bir kismi Türk kökenli, Cengiz Han'ın eşini gösterek "Ben sizin Han'ınızım, bu da benim Han'ım" sozuyle kadinin millet icindeki yerini, önemini, konumunu acikca dile getirmiş. Toparlarsak, ne gecmisinde, ne dininde bu yokken nasil oluyor da bir canı alabiliyorsunuz? Nasil oluyor da vicdaniniz rahat yatabiliyorsunuz? Benim oglum erkek adam istedigini yapar diye yetistirirsen, yarin obur gün sana da tecavuz edip öldürür o oğlun. Evlatlarimizi güzel yetistirelim... İnsan olmak çok kolay bir meziyet...
          okadin
          Bugün Adım Pınar. Çok canım acıyor, bir anne olarak yaşadığım acıyı size tarif edemem. Hayatının baharında gencecik kızlarımızı akla hayale gelmeyecek biçimde hayattan koparmak, annelere çocuklarının gözünün önünde zarar vermek. Ne olursa olsun bir insanın canına kıymak. Hangi ara bu kadar değersiz olduk biz. Bu başlığın açılması, bu başlığa bir şey yazma ihtiyacı hissetmem bile zül geliyor. Türkiye'de kadın olmak, birilerinin seni değersiz addettiğini bilerek yaşamak demek, ölüm korkusu demek, korkarak yaşamak demek. Karşı cins sesini yükselttiğinde dahi ya bana vurursa ya beni öldürürse düşüncesinin akla gelmesi demek. Rahat bırakın artık kadınları, hor görmeyi, ezmeyi bırakın. Kadınların ancak ve ancak bir erkekle var olabileceği algısını öğretmeyin çocuklara. Yaşamak istiyoruz biz. En temel insanlık hakkımız bile ellerimizden kayıp gidiyor. Lütfen bir şeyler değişsin artık.
            redblack
            Bence haklilar...
              nunukafasi
              Artık ne söyleyeceğimi bilemez bir haldeyim. Gencecik bir kadının hayatının böyle canice son bulması insana çok acı veriyor. Ki bu ilk değil ne yazık ki son olmayacak da. Bu toplumsal bir mesele. Bunun için kadın erkek büyük küçük herkesin taşın altına elini koyması ve bir şeyler yapması gerekiyor. Artık yargı kalıplarımızı yıkmak zorundayız. Hala susan bunları basit bir mesele gibi gören ya da her olay sonunda üzgünüm diyip tweet atan devlet insanlarını da istemiyoruz biz. Ya da en ağır şekilde cezalandırılacak diye telkinlerden de bıktık biz. Çünkü olmuyor. Olan o giden gencecik canlara oluyor. Ve biz kadınların her geçen gün artan korkularına oluyor. Çünkü bizde onlardan biri olabiliriz. Bunun için hiçbir güvencemiz yok.
                bisosyolog
                Türkiye'de kadın olmak içimi acıtan bir yaradır her zaman. Beni her daim anlayan bir ailede büyümeme rağmen en yakınlarım bile yeri geldiğinde kadın olduğum için beni koruyup kollamaya çalışıyor. Asıl üzücü olan ise bu konuda haklı olmaları. Sen istediğin kadar özgür olacağım kendi ayaklarımın üstünde duracağım de iş yine başkalarında da bitiyor. Sonuçta özgürlüğümüz, bize verilen özgürlük alanı ile sınırlı. Örneğin, dün yaşadığım bir olay var. Gece 2'ye doğru kız kardeşim beni aradı. İstanbul'un işlek semtlerinden birinde oturuyor. Eve yürüyorum seninle konuşayım dedi bu arada. Biraz zaman geçince abla biri beni takip ediyor arabayla dedi. Yüreğim ağzıma geldi. En sonunda ona "niye tek başına yürüyorsun bu saatte bir taksiye binseydin ya" diye söyleniyordum. Halbuki ben gece kaç olursa olsun bir kere bile gocunmadan ortalarda dolaşmış insanım. İş sevdiklerine gelince öyle olmuyormuş işte. Sorsan feministim güçlüyüm kimseye hesap vermem, dışarı çıkmanın saati olmaz vs vs. Ama kardeşim olunca o saatte tek dönmesin istiyorsun. Çünkü onun özgürlüğü o saatte dışarıda olan insanların manyak olup olmamasına bağlı. Türkiye'de kadın olmaya bir örnek işte. Daha niceleri var böyle. Başkaları yüzünden ilkelerinden, hayallerinden, eğlenme anlayışından kısacası hayatından vazgeçmek zorunda kalıyorsun.
                  tucco
                  Erkeğim. Gece yolda yürüyorsam ve önümde de bir kadın varsa ya hızlı yürüyüp onu geçerim, ya da yavaş yürüyüp mesafeyi açmasını beklerim. Çünkü 'acaba benim bir sapık olduğumu düşünüyor mu, benden korkuyor mu, onu tedirgin ediyor muyum' diye düşünmeden edemiyorum ve kendimi rahatsız hissediyorum. Muhtemelen kadınlar, benim kendimle ilgili düşündüklerimin çok daha fazlasını düşünüyor ve yaşadığım rahatsızlığın 1000 katını falan yaşıyorlar herhalde. Çünkü Türkiye ne yazık ki böyle bir yer.
                    inisan
                    Hiçte elinde olmadan saklaman gereken ve herkesin söz söyleme hakkının olduğu bir bedende dünyaya gelmektir. Ergenlik çağı geldiginde bedeninden utanmaktır. Ota boka tahrik olan bir zihniyetin altında ezilmektir. Ve hayatında en az bir kere keşke erkek olsaydım demektir. Yurt dışına çıkıp hayatında sadece bir seferligine istediğini giyebilmenin hayalini kurmaktır. "Namus" adı altında öldürülmektir.
                      virgyeom
                      Türkiye'de kadın olmak zordur. Erkek arkadaşından/eşinden ayrılmaya korkarsın, ayrıldığında başına bir iş gelecek diye daha çok korkarsın. Geceleri sokakta yürürken anahtarlığı parmak aralarına alarak güvende hissedecek kadar tedirgin olursun, biri arkandan geliyorsa adımlarını hızlandırırsın. Öğrenciysen ve tek yaşıyorsan yemek sipariş verirken dahi çekinirsin, kapıyı açarken evde baban ya da abin var gibi davranırsın. Taciz edilmekten korkarsın, toplum yüzünden taciz edildiğinde baskılanırsın. Tecavüze uğramaktan korkarsın, kime güveneceğini bilemezsin. Her yerde seni eleştirecek kişiler bulunur. Kısa giyinmek istersin yollu derler, uzun giyinmek istersin sanki ona bakan var derler, makyaj yapmak istersin boya kutusu derler, makyaj yapmak istemezsin çirkin derler. Çok eleştirirler, bu yüzden baskılanmaya başlarsın. Bir gece sokakta biri sana tecavüz etse insanlar tecavüzcüyü savunabilir; erkek arkadaşın seni öldürse insanlar arkandan "o nasıl giyinmek, hak etti" diyebilir. İş yerinde aynı işi yaptığın erkek çalışan, hatta sen o işi daha yaptığın halde, senden daha çok övgü ve maaş alabilir. Aile evinde erkek kardeşin/abin devirip yatarken annen sana iş yaptırabilir, onların arkasını toplamadığında sana kızabilir, onlar yatarak övgü alırken sen ne yaparsan yap alamazsın. İlk baskı aile evinde başlar zaten. Kısacası Türkiye'de kadın olmak baskılanmaktır, hak ettiğini alamamaktır, eksik görülmektedir. Çok zordur.
                        menakse
                        Gerçekten çok üzgünüm. Gencecik insanlar hayattan koparılıyor ve biz böylece oturup izliyoruz. Elimizden de haykırmak dışında bişi de gelmiyor. Dün akşam yanlışlıkla kedmin ayağına basıyordum. Tam basmamama rağmen vik diye seslendi. Oturup ağladım onun canını yaktığım için ve özür diledim "kedimden". Sonra düşündüm, ben bir kediye kıyamıyorken, sevdiğini iddia eden bir adam, sözde sevdiği kadını elleriyle boğuyor, varile koyup yakmaya çalışıyor ve üstüne beton döküyor. Aman yarabbim !! Biz nerde hata yapıyoruz? Kötü evlatlar yetiştiren, aslan oğluma tüm kızlar kurban olsun diye pohpohlayan anneler mi suçlu yoksa doğru seçimler yapamayan biz kadınlar mı? Ya da vatandaşını koruyacak kanunlar yapmaktan aciz hükümetler mi? Devleti yöneten iktidar, işine gelen her kanunu torbaya tepiştirip kaşla göz arasında çıkarırken, işlerine gelmediği için 1 hafta da sosyal medya kanunu çıkarıp meclise getirirken yıllardır kadınları, çocukları, hayvanları ve hatta doğayı koruyan kanun çıkaramıyor. Neden? Tüm kalbimle soruyorum "NEDEN" Daha kaç kadın öldürülmeli? Daha kaç çocuk taciz edilmeli? Daha kaç hayvana işkence edilmeli? Daha kaç hektar orman yakılmalı? Ben korkuyorum arkadaşlar.... 43 yaşında bekar bir kadın olarak, öldürülmekten ve şiddete maruz kalmaktan korkuyorum. Özgecan'a ağladık, Emine Bulut'a ağladık, şimdi Pınar'a ağlıyoruz. Nereye kadar?
                          roxannee-
                          Kadın olmaktan önce bu ülkede çocuk olmak kız çocuğu olmak da zor. Ben daha küçücük çocukken ne giydiğim nasıl yürüdüğüm oturduğum kalktığım toplum meselesi oluyordu. Daha o zamandan başlıyor. Daha küçücük çocukken daha tecavüzün anlamını bilmeden tecavüzden haberdar. Tacizin adını bilmeden defalarca taciz edilmiş bir çocuk olarak ve sürekli yaftalanmış bir kadın olarak konuşuyorum. Türkiye'de kız çocuğu olmak, kadın olmak kadar zor bir şey yok. Ne yazık ki her geçen gün de bedeli ağır bir şekilde ödeniyor. Bu cinayete kurban giden kadınlardan olmamak için hiçbir güvencemiz yok. Ben de erkek arkadaş, koca kurbanı olabilirim sen de olabilirsin. Devletin zaten umurunda değil erkek egemen bu toplumda da kadın olmanın bir anlamı yok. Bu şiddet bu cinayetler politik. Bunu unutmamak zorundayız. Ve biz kadınlar hiçbir suçlamayı kabul etmemeli, uygulanan psikolojik şiddete boyun eğmemeliyiz.
                          /
                          0

                          Tarihe Göre

                          İçerik bulunamadı.