123
15 Ara 2020
Türkçe Şiirin En Kıymetli En Sevdiğiniz Dizeleri
Bu başlık şiir, şair, edebiyat sevenlere adanmış bir başlıktır....
Dünya üzerinde bu kulakların duyduğu en güzel en romantik dizeyi bırakıyorum sizler için, o da Edip Cansever'den geliyor;
"Bir kuş olsa, mavilik derdi buna"
Eski bir sevdadan kurtulmuşum;
Artık bütün kadınlar güzel;
Gömleğim yeni,
Yıkanmışım,
Tıraş olmuşum;
Sulh olmuş.
Bahar gelmiş.
Güneş açmış.
Sokağa çıkmışım, insanlar rahat;
Ben de rahatım.
Orhan Veli - İllusion
Ben sana menzil değil sadece bir uğraktım
Mutluluk aracını beklediğin duraktım
Hüsranı göze alıp giden bakışlarına
Gözyaşımla yazdığım adresimi bıraktım.
Cemal Safi
En sevdiğim başlıklar... 💙
Adını büyük harflerle başlattığım Hayat
Gitgide dayanılmaz oluyor
Buzdolabında çocuk ölüleri
Sokak korkusu, anason yalazı
-Beni niye kimseler sevmiyor?
Ki ben Hiçlik’e adanmış bir asansör kuğusu
Üçüncü kattan sonrasını hatırlamıyorum
Boynumu büküp kıvrılıyorum
-Ama niye beni hiç kimseler sevmiyor?
Kendi küçük harflerime sığınıyorum...
Ahmet ERHAN. KÜÇÜK HARFLER
SOKAKTAN GEÇEN KADIN
Önümden geçen güzel kadın,
Şimdi evine gideceksin.
Buğulu camların ardında, geceye karşı
Soyunup döküneceksin…
Aklıma gelenleri bağışla
İnsanız, neler düşünmeyiz!
Bir görüp bir yitirdiğim, hayal meyal
Beyaz göğsün, gerdanınla kim bilir
Kimlerin koynuna gireceksin…
Ömrümüz yükte hafif, pahada ağır
Aman vermez haramilere kaçırılmış.
Hem olmuş, hem olmamış istediğimiz.
Belki, bana düşündürdüklerini, bir gün
Sen de düşüneceksin…
Turgut Uyar
Bu şiiri ilk okuduğumda aklımdan çok güzel bir kadının hayali geçti. Anında kağıda aktardım onu. Ama şair ne düşündü hiç bilemeyeceğim. Zaten güzellik kavramı da görecelidir. Siz şiiri okuduğunuzda aklınızdan nasıl bir kadın geçiyor bilemem ama benim gözümde canlanan kadın bu:
Kahramanların Ölümü
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağırılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve...........................
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için...
Hüseyin Nihal Atsız
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç...
Hasan Hüseyin Korkmazgil
-----
Olur mu gecemi yeşile çalmak
yıldız çivilemek parmakuçlarıma
ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak
hiç doğmamayı isterdim ama
bir kere doğmuşum ölmek yasak
Atilla İlhan
-----
Rastgele yürürken birden aklına geleyim sızlasın için!
Boğazın düğüm düğüm olsun.
Ama ağlama,
Ağlayamayacak kadar yansın için…
Cemal Süreya
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
Herkesin perde perde çekildiği bir akşam
Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun
Ağzında eriklerin aceleci tadı
Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası
Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun.
Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor
Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı
Bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen
Uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun.
Uzak dağ köylerine vuran ay ışığı
Kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa
Ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr
Sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun.
Sakarya Caddesi'nde sarhoşlar
Rakıyla buğulanmış kaldırımlarına gecenin
Yüksek sesle bir şeyler çiziyorlar.
Yalnızlık her koşulda bir sığınak bulur, diyorum
Uzanıp dudağımdaki titremeyi öpüyorsun.
Örseler acıyla düştüğü yeri
Susarak büyüyen adamların sevgisi.
Ağzında pas tadıyla bir inceliği söylemek
Bir gülünç içtenliktir, gecikmiş ve ezik
Sen bende yanlış bir ömrün tortusunu öpüyorsun.
İnsanın zamana karşı biricik şansıdır aşk
Onca kapı onca duvar içinde bulur aynasını.
Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun
Herkesin simsiyah kesildiği bir akşam
Yıldızlarla yedirenk gökyüzünü öpüyorsun.
Sen bende, gözlerinin anne ışığıyla
Bir solgunluktan doğan kocaman bir çocuğu öpüyorsun...
- Şükrü Erbaş ⭐
Karasevda
Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlerde yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.
Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?
Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir.
Cahit Sıtkı Tarancı
Sardunyaya Ağıt
İkindiyin saat beşte
Başgardiyan Rıza başta
Karalar bastı koğuşa
Ikindiyin saat beşte
Seyre durduk tantanayı
Tutuklayıp sardunyayı
Attılar dipkapalıya
İkindiyin saat beşte
Yataklık etmiş zaar
Suçu tevatür ve esrar
Elbet bir kızıllığı var
Ikindiyin saat beşte
Dirlik düzenlik kurtulur,
Müdür koltuğa kurulur
Çiçek demire vurulur
İkindiyin saat beşte
Canların gözü yaşta,
Aklı idamlık yoldaşta,
Yeşil ölümle dalaşta
İkindiyin saat beşte
Bir kere bahşetmedin gülüm bana adını
Benden başka herkese tattırmışsın tadını
Bunca yıl çektim hep bu dünyanın gamını
Sevdiceğim yollu çıktı, hay s.keyim a.ını