49
29 Eyl 2020
Ne Tohumları Ekiyorsun?
Umut mu, mutluluk mu, hüzün mü, aşk mı, nefret mi, iyilik mi, sevgi mi ? Ne tohumlarını ekiyorsun? Çoğu kez sayısız yenilgiye uğrayan insan oğlu her yenilgisinde umudunu yitirip hayattan bir beklentisinin kalmadığına kendini inandırır. Ne acınası bir haldir o adem oğlu için. Fakat bir arayış içinde olduğunun farkına varmaz çoğu zaman. Aradığı şeyin ne olduğunu dahi bilemez, belki bir kaç cümle ile tarif eder; huzura kavuşmak, huzura ermek, mutluluğu bulmak , sevgi dolu bir yuva ,her şeyi unutmak… oysa ki insan çoktan tohumlarını ekmiştir kalbinin derinliklerine. O arayış, hüzün ve sessizlik aslında bir sabrediş. Çünkü kalp bilir, sabretmeyen maksudunu bulamaz.
Söyle bana; Kim defalarca yere çakılmadı ki, kim aşka düşüp hatalar yapmadı ki, kim gözleri kör olup doğrudan şaşmadı ki, kim sevdiklerinin bozgununa uğramadı ki, kim inançlarına kurban edilmedi, kim saflığının kurbanı olmadı, kim bile bile ateşten bir gömlek taşımadı üstünde, Kim günahlarıyla utançlarıyla gezmedi, Kim sahibi olduğu bu cana bile bile eziyetler etmedi, kim zaaflarına yenilmedi, kim yaralarını bile isteye kanatmaya devam etmedi, kim acısını her gün tüm hücrelerinde hissetmedi, Kim her gün buna sebep olanlara kin gütmedi, Kim kalp ağrısıyla intikam yeminleri etmedi, kim yeryüzündeki gayesini unutup kendini kaybetmedi ki, kim acılarını bir zırh gibi kuşanıp yoluna devam etmedi, kim içini yakıp kavuran ateşin sönmeye başlamasıyla hakikati görmedi… Kim olduğunu sen gayet iyi biliyorsun değil mi?
Gülü yetiştiren şeyin dikenli çalılardır. Seni olgunlaştıran yetiştiren ise acıların olacaktır. Sahip olduğun acılar seni aynı zamanda ayakta da tutar. seni olgunluğa kavuşturur ki bu sadece deneyimlerle kazanılabilecek bir olgunluktur. Onlara sahip çıkmalı asla unutmaya çalışmamalısın. bırak içinde karanlık bir gölge gibi gezinsin, seni takip etsin. O gölgeler günü geldiği vakit sen her hataya meyil gösterdiğinde varlığıyla sana yaşadıklarını hatırlatacak hatta seni uçurumlardan bile alacak, dönülmez yollardan döndürecektir. Bu yüzden hatırlamalısın; sen o acıları unutmak için yaşamadın, sen o göz yaşlarını unutasın diye akıtmadın, sen o yeminleri unutasın diye etmedin. Onlar artık senin zaafların değil seni koruyacak olan zırhındır. Taşı onları üzerinde. Taşı ki bir daha hiçbir şey sana zarar veremesin, gözlerine derin kederler indiremesin. O zırhın seni koruduğunda kendini bulmak için yeterince kaybolduğunu hissedeceksin.
kendine artık bir söz vermelisin. Hayatına devam etmek için, iyileşmek için, rüzgarların ektiği tohumları fırtınaların ile biçmek için ;her gün yeniden doğacağına, ışığını kendinden yaratacağına , her gün kendi ışığın ile gününü aydınlatacağına ve günü geldiğinde ışığını söndürmeye cesaret edenleri kendi karanlığın ile boğacağına söz vermelisin. Bunu kendine borç bilmelisin.
site
Bu güzel başlığı nasıl açtınız?
Sizden psikoloji ya da hukuk okuduğunuz kokusu alıyorum