10
9 Eki 2020
Melankoliyi Sevenler Kulübü
Nasılsın?
İyiyim. Yolculuktayım işte. Gidiyorum. Fiziksek bir yolculuk değil bu, daha farklı bir şey. Dünyada dolaşmayı sevmiyorum, en fazla nereye gidebilirim ki zaten; Çin'e mi, Amerika'ya mı? Yok yok, oralar uzak değil bana, sikik insanlar oralarda da var. Bu yolculukta insan yok, durak yok, sonsuz yani, ineceğim yeri ben seçerim. Şoför de benim yolcu da. Hatta koltuk da benim, pencere de. Şu an pencereyim. İçimde hissediyorum tüm görüntüleri, yansıtıyorum tekrar. Ne güzel manzaralar bunlar; rengarenk çiçekler, beyaz şapkalı koskocaman dağlar... Benden mutlusu yok şu an, çok iyi hissediyorum. O da kim? Kapkara bir adam. Ne yapıyor acaba bu saatte? Ağlıyor mu o? Hey siyahlı adam, ağlama, yoksa ben de ağlarım. Pencereyim ben, gülersen güler, somurtursan somurturum. Buraya nasıl geldi bu? Sikikler! Bari peşimi burada bırakın. Bir dakika, uzun saçlı, sarışın, gözlerin ölü balık gibi... Sen bensin; yani eski bensin. Ben sıkıştırılmış kum taneleriyim şu an. O zaman sen kimsin
Ben senim de kendimi cam mı zannediyorum? Yansıma mı yanılttı beni yoksa? Neyim ben? Kimim? Camı kırmalıyım, kim olduğumu öğrenmeliyim, aksi takdirde kafayı yiyeceğim. Kırarsam yok olur muyum peki? Öğrenmenin tek yolu var.
Nasılsın?
Kırığım.
Aslında melankolik bir ruh halim yok. Ama melankolik havaları ve melankolik müzikleri severim.🤷♀️