74
23 Haz 2020
Mekanda Hesabın Kazık Geleceğini Düşündüren Detaylar
Yemeğin yanında gelen peçetelerin kalınlığı. Peçete ne kadar kalınsa hesap da o kadar kalın gelir.
Canım garson kardeşlerimin, sandalyeyi çekip nazikce iterek güzelce oturtması. O sandalyeyle öyle bütünleşirsiniz ki adeta içinizde bir parça olur.
altı üstü çay istiyoruz yanında minnak kurabiye, geniş ağızlı fincanda çay veriyolar. ulan hem keyfim kaçıyo çay çabuk soğuyo ve ben geniş ağızlı fincanda çay içmeyi sevmiyorum. 15 lira verip çıkıyosun. ırıspı çıcıklırı.
Ekmeğin şuna benzer bir şekilde değil de ahşap,oymalı içine özenle kareli örtü serilmiş ve ekmek içine sayıyla koyulmuş bir sepetin içinde gelmesi tehlike çanlarıdır efenim.
He bir de masanıza cam şişeli evian su bırakıldıysa direkt topuk.
Mekanda orta yaşlı, iyi giyinimli, diksiyonu düzgün, İstanbul beyefendisi garsonların çalışması ve bu garsonların size hay hay efendim, bilmukabele efendim şeklinde hitap etmesi. Hesap yerinize canınızı alırlar o mekanda canınızı.
kimse söylemiyor ama bi de bunun tersten itelemesi var.
retro ayağına getiriyor kebabı bakır ayaklı garip garip şeylerde.
normalde bakır kap-tabak vs nerede olur?
böyle salaş yeni açılmış maliyetten düşeyim ama iş görsün diyen yerlerde di mi? haksızsam söyleyin.
bizim bu abilerimiz since 1567 mesela ama hala sanayi tostçusu gibi davranıyor aman retroyu bozmayalım diye.
hop hesap geldi 420 TL geçmiş olsun.
Gereksiz büyük tabağa eşlik eden kuş kadar yemek.. Kesinlikle doyamamak da dahil.