0
1 Eki 2020
Lohusa Sendromunun Çok Tehlikeli Bir Durum Olması
https://www.haberler.com/son-dakika-haberleri-hayat-bebek-iskence-ile-oldu-iddiasi-polis-evde-13632795-haberi/ şöyle bir haber okuyunca aklıma geldi.
Lohusa sendromu ya da diğer bir adıyla annelik hüznü, doğum sonrası pek çok kadında görülebiliyor. Ancak bizim toplumumuzda bu genellikle şımarıklık olarak algılanıyor.
Halbuki ciddi anlamda tehlikeli bir durum. Bu haberdeki gibi iş çok ileri safhalara gidebiliyor. Örneğin, anne burada diğer 3 çocuğuna böyle değil, son doğan ile yaşamış bunu.
Kimse fark etmemiş, o da anlayamamış. Genelde bu sendroma sahip insanlar istemsizce bebeklerinden nefret ediyorlar, görmek bile istemiyorlar.
Çok dikkatli olmak gerek ve aslında sırf bu nedenle devletin doğum yapan kadınlara bir süre boyunca psikolojik destek vermesi gerekiyor. Nitekim pek çok ülkede böyle bir düzen var.
destek değil direk tımarhanede tedavi altına alınması lazım böyle yaratıkların
zarar vereceksen yapma o zaman o çocuğu . HERKES NE ANNE OLSUN NE BABA.
sevecek olan her şeyiyle sever çocuğunu, dünyanın en kötü insanı dahi olsanız bebeğiniz size sanki geçmişin yokmuşçasına huzur verir.
Bence bunun adı lohusalık değil.
Lohusa sendromu kesinlikle kadınlar için ruhsal olarak etkilendiği bir süreç. Hatta öyle ki kadının ruhsal değişikliği hamile kaldığı andan itibaren başlıyor, doğumla da taçlanıyor. Zor bir süreç fakat şu yaşanan olay canımı sıkmadı değil.
Bu dönem zor, anne çok baskı altında, yardımcı olunmalı. Aksine her kafadan bir ses, delirtiyorlar kadını.
Bebişe yapılanın anlaşılacak tarafı yok elbet, o ayrı konu
Hayatımın en zor dönemi diyor ve susuyorum. Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar zor günler geçirmedim. Korkunç, bugün asla anlamlandıramadığım bir ruh hali içerisinde etrafımdaki her şeye (bebeklerim hariç) öfkelenmekle geçti.