Kurban Kesilmesi Hakkındaki Düşünceleriniz
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      bisosyolog
      Hayatımda olmak istediğim şeylerden biri vejetaryen olmak. Ancak beceremiyorum ve çok zor olduğunu da kabul ediyorum. Kurban dini bir gelenek elbette ve pek çok Müslüman inançları gereği bunu yapıyor keza benim ailem de. Ancak bir yerde kurban kesimi yapmıyoruz, etini bile görmüyoruz. Bahsetmek istediğim bu, ortaklık kan gölüne dönüyor pek çok hayvana eziyet ediliyor. Bir dini inanç gereği olduğunu biliyorum ama sevemiyorum.
        gregory_
        Sadece katliam, gercek amacina ulasamayan bir eylem, bir cok insan icin ise gosteris.
          benita
          Bu bayram aslında çok güzel bir amaca hizmet ediyor, imkan sahibi olmayan insanların da faydalanabilmesi, paylaşmayı öğrenmek, empati yapmak için. Amaa her şey gibi tabii bunu da çok yanlış yaşıyoruz, sokaklar kan gölüne dönüyor, millet bir ay öncesinden kendi yiyeceği etler için derin dondurucular satın alıyor. Sorsanız Allah kabul etsin derler, ben afiyet olsun diyorum.
            redblack
            İslamla beraber ortaya cikmis bir sey degildir, pagan kulturunde, hatta gök tanri dininde de mevcuttu. Asıl amacında yapilsa guzel bir sey bence ama ertesi sene "bu gecen seneki kurbandan kalma et" diye cikarip yiyenler var malesef ki. Fakir fukaranin bogazina iki lokma et girsin diye yapilir. Diyeceksiniz ki e kasapta 365 gün et var oradan al ver, lakin bunun sevap pointi daha fazla. Ben şahsen Mehmetçik Vakfina veya Kizilaya bagisladim hep.
              eski_bi_tanidik
              Kurban bize Allah 'ın emrettiği şeydir. Katliam fln değildir gereksiz duyar kasmaya kaç asırlık gelenege gelip de burada yenilikcilk laiklik taslamaya gerek yok 😌(laiklik dine karşı gelmek de değil de neyse) Kurban bayramı asıl yardımlaşmak, paylaşmaktır. Çünkü aramızda et alamayanlar var. Karnını doyuramayanlar var. Neredeyse hiç böyle şeyler yiyemeyenler var ve bu bahaneyle onlara yiyecek verilir herkesin karnı doyaar. Sen mutlu ben mutlu ne varmış kurban bayramında?? Hem tanıdıklarımızla bir araya getirir bizi. Hem o hayvanların kesilirken canı acımıyor insanlar keserken onları da düşünüyor. Evet ben de istemem 1 saat önce otla karnını doyurdugum keçinin şimdi etini yemeyi çok üzülürdüm ama Allah 'ın emri işte napalim. O zaman tavuk da yemeyin hiçbir hayvan kesilmesin et de yemeyin???
                libidio
                Amacına doğru şekilde yaptığında, gayet güzel bir durum.. Et yiyemeyenler için en azından yılın belirli dönemlerinde faydalı oluyor. Lakin artık dediğiniz gibi devir o kadar değişti ki.. İnsanlar kurban etlerini, yardıma muhtaç insanlara dağıtmak yerine dolaplarına dolduruyor. Kurban kesmenin amacı asla bu değildir.
                  matruskaa
                  Bir toplululuk içerisinden çıkan yanlış eylem ve söylemleri o topluluğa mâl etmek yanlıştır. Amacı ve niyeti gözetilerek yapılmayan her ibadet zaten boştur. O sebeple dünya üzerinde et yemenin lüks ve zenginlik göstergesi olduğu bir düzende amacına uyularak yapılan her kurban ibadetini Allah kabul etsin.
                    emre_dogan_26
                    Hac Suresi’nde Allah (cc): “Kurbanlarınızın etleri ya da kanları Allah’a ulaşmaz; ama sizin takvanız Allah’a ulaşır.” (22/37) buyuruyor. Buna göre, kurban kesmenin asıl amacının Allah’ın emrini yerine getirmek, böylece takvalı olduğunu göstermek olduğu anlaşılır. Bunun anlamı, Allah isterse en değerli malımızı dahi O’nun yoluna feda edebiliriz, demektir. Tıpkı Hz. İbrahim’in İsmail’i kurban etmeye karar vermesi gibi, gerekirse bizim de canımızı dahi kurban edebileceğimizi göstermektir. Bir bakıma da kurban malperestlik duygusunu kırmak, Allah’ın rızası karşısında her şeyimizden geçebileceğimizi göstermek anlamına gelir.Hac Suresi’nde Allah (cc): “Kurbanlarınızın etleri ya da kanları Allah’a ulaşmaz; ama sizin takvanız Allah’a ulaşır.” (22/37) buyuruyor. Buna göre, kurban kesmenin asıl amacının Allah’ın emrini yerine getirmek, böylece takvalı olduğunu göstermek olduğu anlaşılır. Bunun anlamı, Allah isterse en değerli malımızı dahi O’nun yoluna feda edebiliriz, demektir. Tıpkı Hz. İbrahim’in İsmail’i kurban etmeye karar vermesi gibi, gerekirse bizim de canımızı dahi kurban edebileceğimizi göstermektir. Bir bakıma da kurban malperestlik duygusunu kırmak, Allah’ın rızası karşısında her şeyimizden geçebileceğimizi göstermek anlamına gelir.
                      emre_dogan_26
                      İslâm âlemi kurban bayramı ve hac ibâdetinin manevî atmosferi içinde dinî tefekkür ve heyecanın yüce ufuklarına kanat açıyor.. Şiddet kayıtsız ve sınırsız olarak mahkûm edilemez; bir milletin maddî ve manevî değerlerine göz diken ve saldıran düşmana karşı şiddetin adı cihaddır, meşrû savaştır, bu savaşta ölenlere şehid, kalanlara gâzî denir. Tartışılan şiddet içeriye ve dışarıya, kendi insanlarına veya başka insanlara yönelik "haksız, hukuksuz" şiddettir. Av yaparak veya belli usûller ile öldürerek hayvanların etinden ve başka parçalarından yararlanmak insanlık kadar eskidir, bütün ilâhî dinlerde meşrûdur ve ahlâka da aykırı değildir. Eğer insan dışındaki canlılar; gerektiği, insanlar buna ihtiyaç duydukları halde öldürülmeyecekse ne tarımcılık yapılabilir hattâ ne de -gözle görülmeyen canlılara basıp öldürme ihtimâli bulunduğu için- kırda bayırda yürünebilir. Merhamet adına söylenebilecek şey, hayvanların gereksiz yere öldürülmemesi ve gerektiği için öldürülecek hayvana eziyet edilmemesidir. Kurban kesmekle insandaki şiddet eğilimi arasında kurulan ilişkiler, kurban keserek şiddet arzusunu tatmin eden insanın başka canlılara ve insana yönelik şiddet eğiliminin azalacağı gibi düşünceler, ilmî verilere dayanmamaktadır. Şiddeti azaltacak şey sevgidir, merhamettir, özellikle bütün yaratıkların sahibi ve yaratıcısı olan Allah sevgisidir, O'nun merhametinden yansımalara sahip olmaktır; bunlar da sağlıklı bir din ve ahlâk eğitimi ile elde edilir.
                        emre_dogan_26
                        Her şeyden önce, bu çözümlemelerde insanın iç dünyası tamamen es geçilerek ‘elinden çıkan’ı hangi niyetle yapıyor olduğu gözardı edilmektedir. Ve bu sayede, neredeyse, ‘kurban etmek’ ile ‘öldürmek’ aynı kefeye konmaktadır. Yine, Müslümanların ‘şiddet-eğilimli’ olduklarının ileri sürüldüğü bir bahiste zorunlu olarak değinilmesi gereken ‘öfke’ ve bu öfkenin nereye yöneldiği hususu üzerine genellikle tek bir satır olmaz bu analizlerde. Yani, Müslümanlar kendi dışlarında neye öfke duymakta da, şiddete yönelmekte ve bu duygularını tatmin için ‘hayvan öldürmek’teler? Veya, haydi zahirî açıdan bile baksak, kurban kesimi sırasında Müslümanlarda hakikaten bir öfke hâli mi (yoksa bir ibadet hâli mi) gözlenmektedir? Bunların üzerinde durulmaz. Çünkü, derin bir inançla, ‘davranış’tan yola çıkılarak ‘niyet’lerin kesinkes bilinebileceği kabul edilir. İnsanın iç dünyası, dışa vurduğu hareketlerine getirilen yorumlarla doldurulabilecek ‘boş bir sayfa’ gibi anlaşılır. Böyle olunca, insanın her davranışının standart bir şekilde tanımlanması ve her bir ‘standart davranış’ın ardına ‘standart bir niyet’in yapıştırılması da zor olmaz. ‘Kurban etme’yi ‘öldürme’ye indirgemek ve öldürmeyi ‘şiddet eğilimlilik’le irtibatlandırmak, işte bu kaba fikir yürütmenin bir neticesidir. ‘Kurban’ dendiğinde, bunlar tek-boyutlu, fakir ve cahilce bakışlar kuşkusuz. Sözü edilenin, bir hayvan kesme değil ibadet olduğunu, Rabbe yakınlaşmak için yapıldığını, varlığın değil, var etmenin ve Var Eden’in asıl olduğunu ima ettiğini algılayabilecek kapasiteden sonsuz derecede uzak bakışlar… Bu fakir ve cahil bakışın güç aldığı önemli bir nokta da, meseleyi ‘çevre sorunu’ bağlamında ele alması. ‘Vahşet’ derken vahşi sıfatı üzerinden ‘insan’a, ‘katliam’ derken de ‘çevre’ye yapılan vurgudan anlamaktayız bunu.
                        /
                        0

                        Tarihe Göre

                        İçerik bulunamadı.