Kadına Şiddet ve Mor Rengin Hikayesi
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      openmind
      Kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı birlik ve dayanışmayı teşvik eden kuruluşların logo ve sloganlarındaki mor renk, genel olarak şiddet sonucu meydana gelen yaralanmaları vurgulaması için tercih edilse de, eski bir hikaye daha var ki çok daha ilgi çekici. Evli erkeklerin korkulu rüyası "mor cepken” i duyan var mı? Bir Yörük geleneği olan mor cepken, kadınların çeyizine konurmuş eskiden. Çeyiz sandığının en altına konur ve evlenen kadının onu hiç giymemesi temenni edilirmiş. Çünkü; kadının o mor cepkeni giyip, evin damına, bacasına, köy meydanına, herkesin görebileceği bir yere çıkması, “Kocamı sevmiyorum, kocam bana eziyet ediyor, gönülsüz evlendim, zor durumdayım, bana yardım edin” anlamına gelirmiş. Ve köylülerce, o kadına mutlaka yardım edilir ve kocası ayıplanırmış. Bu nedenle erkekler, eşleriyle yaşadığı problemleri şiddete başvurmadan, saygı ve sevgi ile çözmeye, eşleriyle mutlu geçinmeye gayret ederlermiş. Aksi durumda kocalar, zarar verdikleri eşinin mor cepken giyeceğini bilirlermiş. Eşi mor cepken giyen erkek, eşinden boşanmakla kalmaz, bir daha da kolay kolay evlenemezmiş. Sebebi basit: Eşine mor cepken giydiren adamdan ne adam olur ne koca. Kadına saygı göstermeyen, şiddet uygulayan insana bir daha kimse kız vermez. Hal böyle olunca, kadına şiddet toplumda daha fikren “ayıp” olurmuş. Eğer bir kadın mor cepkeni giyerse, o zaman inek sağan, yün eğiren, kilim dokuyan genci yaşlısı herkes durur, işlerini güçlerini bırakarak mor cepken giymek zorunda kalan kadını korumak için bir olurlarmış. Bu arada çevrede düğün, davul zurna, eğlence ne varsa, hepsi susarmış. Çünkü evli kadının mor cepken giymesi ve zor durumda olması, ölüm gibi bir şey olarak kabul edilirmiş . Mor cepken giyen kadının kocası evinden dışarı çıkamaz, kahveye gidemez, kimse de yüzüne bakmazmış. İşte kadına şiddet temalarındaki mor rengin bir sebebi de bu eski gelenek. Eğer biz kültürümüze sahip çıkıp, kadınlarımıza saygımızı ve sevgimizi her daim koruyup yüceltebilseydik, belki de bugün çok daha farklı olabilir ve mor çatılar yerine güneş gibi aydınlıklar olabilirdi etrafımızda. Bitirmeden, Osman Şahin’in Mor Cepken adlı şahane bir öykü kitabı var, Anadolu’da geçen 4 farklı öyküyü anlattığı. Yeri gelmişken okuyana tavsiye olsun. Sevgiler
        jarlvarg
        böyle geleneklerden kadini ikici sinif sayan reise nasil ulasti bu toplum. duymamistim bunu, samanizm dönemlerinden mi acaba? Islamiyetle pek bagdasmiyor.
          sairsel
          Şiddet gören kadınlarımızın sindirilmesini önlemek adına güzel bir uygulama olacağı kanaatindeyim. Hiç kimse evde eşine hayatı zindan edip dışarıda erkeklik taslayarak gezememelidir.
            silivri
            Onlar neden mor rengini kullanıyormuş peki? Bildiğim kadarıyla mor rengi çok zor elde edilen pahalıya patlayan bir renkmiş eskiden. Hal böyleyken neden daha kolay ve kullanışlı bir işaret kullanılmamış? Fiziksel veya psikolojik şiddet gören biri bu kalabalık ve umursamaz toplumda göz ardı edilebiliyor tabii ama yörük hayatında bu duruma düşmüş birini şıp diye anlamak kaçınılmazdır diye düşünüyorum. Kaldı ki bu denli arkasında durulan, desteklenen kadınlar, neden açık açık şiddete uğruyorum diyemiyormuş?
              minmina
              böyle bir şey günümüzde de devam etmeli. siciline işlendiği için işe girmeleri zorlaşmalı, tekrar evlenmelerine izin verilmemeli, okul gibi yerlerden uzak durmaları sağlanmalı. hatta bir ülkede taciz, tecavüzcü, pedofili gibi suçluların nerde olduğunu gösteren uygulama vardı. böyle şeyler olmalı ki bu insanlardan uzak durabilelim.
              /
              0

              Tarihe Göre

              İçerik bulunamadı.