810
17 Haz 2020
İş Hayatında Yapılan En Büyük Salaklık
Tarafımdan yapılmıştır. Anlatayım.
Üniversite birinci sınıfta tecrübe kazanayım diye müzik yayını yapan bir televizyon kanalının reji bölümünde gece vardiyasında çalışıyordum.
Gündüz okul, gece iş, arada birkaç saat uyku temposuyla çalıştığım için birkaç hafta sonra uykusuzluktan kaynaklı genel bir mallık hali başlamıştı bende. Uyku sıkıştırmaları, dalgınlıklar, ne yaptığının farkında olamama hali falan.
Yine uykusuzluğun adeta canımı yaktığı bir gece, belki bir nebze uykum açılır diye elimi yüzümü yıkamış, yayın odasına gelmiştim ki televizyonda sevdiğim bir şarkının sona ermekte olduğunu gördüm. Ve ben, oturdum yayın bilgisayarına, sanki bir Youtube, sanki bir Winamp varmışçasına elimin altında biten şarkının üstüne çift tıklayarak şarkıyı yeniden başlattım ve arkama yaslanıp televizyondan klibi izlemeye başladım. Ne yaptığımın farkına varmam da sanırım bi 15-20 saniye sürdü ama olan olmuştu. Neyse ki kıytırık bir kanaldı da bir bokluk olduğu fark edilmedi bile :D Bir Show TV bir Kanal D falan olsa kan alırlardı kamil kaan.
Çalıştığım bir burger restoranında çok acıktığım halde canımın çok çektiği dondurmayı yemek adına günlük yemek limitini kullanmayıp, o limitle dondurma yediğim bir günü hatırlıyorum. Hatta karnımı dondurmayla duyurmuştum. Eve giderken otobüste yaşlı bir teyzenin üzerine kustum. Böyle bir anımdır.
Gereksiz samimiyet. İyi diyaloglar yaşamak için kendimi gereksiz yere strese soktuğum anlarda başıma mutlaka kötü bir şeyler gelir. Oysa ne gerek var, adı üstünde iş yeri. Tüm ilişkiler çıkar üzerine kurulu. Kimseyi sevmek zorunda değilsinizdir. Neden bu yapmacıklık halleri?
Bulunduğun iş yerinde çalışan kıza ya da erkekten hoşlanmak. Bir keresinde başıma geldi ben tabi o dönemde turizm sektöründe çalışıyorum animasyon ekibindeyim ve animasyoncu kız arkadaşlardan birinden hoşlanmaya başladım ama kızın bana karşı davranışları da çok yakındı. Bu yüzden biz sürekli birçok şeyi beraber yapmaya başladık 2 ay falan oldu emin olmak için bekledim ve artık tam zamanı açılmam lazım bu kadına diye düşünürken bir akşam club gezisi düzenledik turistlere neyse eğlendik falan gece boyunca yanımdaydı. yarım saat kayboldu falan bir geldi ki ben gidiyorum dedi tamam dedim. sonra peşinden biraz takip ettiğimde bizim animasyon müdürüyle el ele öpüşerek çıktılar kör oldum. ciğerimi söktü resmen bu durum. o yüzden çalıştığım yerde ne çıkacağı belli olmuyor işte siz siz olun. iş yerinden birine duygu beslemeyin
Kendi vaktinden vermek, her konuda öz veride bulunmak. Maalesef bunun kıymeti bilinmediği gibi bir de insanlar bir süre sonra ekstra yaptığınız şeyleri de sizin görevinizmiş gibi algılamaya başlıyor.
Sahiplenmek. Bir anda kendimi kaptırıyorum. Bir anda çalıştığım yerle bütünleşiyorum. Sonrası hep hüsran hep hüzün hep acı. Benim gibi çalışan bu devirde zor bulunsa da kısa sürüyor. Uzun soluklu ilişki insanı değilim ondan galiba :/
Çöktüğüm bir dönemde bir projeyle ilgilenmem istenmişti. Nasıl hevesliyim ama. Araştırmalarımdan ve akademik bilgilerimden esinlenerek birçok tavsiyede bulundum ve hepsinin olumlu sonuçları oldu 2 hafta içinde. Sonra bir telefonla şutlandım.
Yazık oldu. Ama onlar için.
Çalıştığım bir internet sitesi vardı yeni mezun olduğumda. Turizm sektörü ve yazın yoğun olduğu bir dönem. Alaçatı'dan bir otel sahibi mail atmış, bizim çalışmalarımızın verimsiz olduğundan dem vurmuş. İlgili satış danışmanına maili yönlendirdim. Maile de döşendim ama. İşte ne biçim iş yapıyorsunuz, şu adam neden böyle şikayet ediyor, ben bu adamın orasını burasını şey yaparım diye satışçıyı haşlıyorum...
Öyle sanmışım.
Maili yönlendirmek yerine adama cevap yazmışım. Kendime ne sövmüştüm, ne utanmıştım adamdan. unutamam o anı.