İçindeki Aşırı Korumacı Anneyi Öldür!
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      _sofia_
      Clarissa Estes, Kurtlarla Koşan Kadınlar'da bazı rüya sembollerinin, olgunlaşması durdurulmuş benliğin çığlıkları olabileceğini söyler; ardı arkası kesilmeyen kovalamacalar, çıkmaz sokaklar, çalışmayan arabalar, kusurlu gebelikler ve hayatın ilerlemediğini gösteren diğer simgeler... Estes'e göre olgunlaşmamızın önündeki en büyük engel, kendi iç sesimizi oluşturamamış olmamızdır. İçimizde konuşan hala annemizdir. Doğduğumuzda aşırı korunmaya gereksinim duyarız. Annemizin sıcaklığı, şefkati, yedirip içirmesi, bizim yerimize kararlar vermesi hayatımızı kurtarır. Benliğimiz oluşmaya, becerilerimiz artmaya başladıkça korunma kalkanı azalır. Yanımızda annemiz yokken çeşitli maceralara atılabiliriz. Yine de annemiz bizi korumaya devam eder, çünkü onun sözleri, düşünceleri, uyarıları bizim iç sesimize dönüşmüştür. Kendimizi, çevremizi ve dünyayı bu iç sese göre yargılarız. Clarissa Estes, olgunlaşma yolunda ilk görevimizin annemizin bu aşırı korumacı sesini öldürmek olduğunu söyler. Yaşamın bir noktasında kendi sesimizle yalnız kalmalı, sürekli korunmayacağımızı anlamalı ve kendi kendimiz için uyanık kalmayı öğrenmeliyiz. Ancak içimizdeki aşırı koruyucu anne sesini yok edebilirsek, benliğimizin doğmasına izin verebiliriz. Aşırı koruyucu annenin ölmesi demek, bize iyi gelmeyen, hayatımızı zorlaştıran, kendimiz olmamızı engelleyen değer ve tutumların ölmesine izin vermek demektir.Çocukken duyduğumuz "böyle konuşmamalısın, benim çocuğum böyle yapmaz, yakışıyor mu sana, dışarısı tehlikeli" gibi uyarılar, büyüdüğümüzde kendimizi gerçekleştirmekten alıkoyabilir bizi. Estes'e göre en sinsi anne iç sesi şudur: "riske giriyormuş gibi yap ama gizliden gizliye burada benimle kalmaya devam et!" Yani, asla büyüme. Hep benim kırılgan yavrum olarak kal. Zaman geçse, yaşımız ilerlese de olgunlaşma sürecimiz bir noktada takılı kalmış olabilir. Estes'in deyimiyle, arabamız çalışmıyor, girdiğimiz sokaklar bir yere varmıyor, kimden kaçtığımız belli olmayan kovalamacaların sonu gelmiyor olabilir. Yaşımız kaç olursa olsun; ister yirmi, ister kirk, ister altmış; içimizdeki evhamlı, aşırı korumacı, kendi doğrusunun ahlakçısı annenin sesini kısmalı ve olgunlaşma sürecimize kaldığımız yerden devam etmeliyiz. Sadece Kendi İç Sesimizle.
        galatasaraylibircivciv
        https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://www.tavsiyeediyorum.com/makale_13717.htm&ved=2ahUKEwjk0PnxwfjwAhVbwAIHHclrAM0QFjAAegQIBRAC&usg=AOvVaw2bOrwKL18zPRjccCoT4sgt
        Ebeveynin aşırı korumacılığı ve birkaç öneri.
          merilolika
          ölmiyi ölmiyi
            tsukyomi
            İçimi hep bir ülke olarak nitelerdim. Her milletten, her yaştan, her renkten şeyler vardı, korumacı anne de dahil. Hepsinin ölmesi biraz uzun sürdü, nereden baksan çeyrek asır. Ama öldüler yani. Çernobil'e döndü aw bedeni, binalar yerinde ama içleri virane, duvarlarında hala Lenin çizimleri var ama bağlı olduğu yer çoktan paramparça olmuş, çocuk parkları çürümüş, havasında kesif bir iyot kokusu, ağzın aldığı tek tat metal, durdukça daha da zehirleniyor ruh.
              ladydisko
              annem pek alışıldık bir tip değil daha çok arkadaş gibiyiz ailede de kendisi korumacı taraf değildi babam da değildi ne zorluklara girsekte iç dünyamızda şunu bunu yap diyen insanlardan değillerdi sadece konuşurlardı küçükken onlara baya kızardım yardımcı olmadıklarını düşünürdüm ama şu an görüyorum iyi etmişler kardeşim de ben de çabuk karakterleri oturmuş olgun insanlar olduk ve ikimizde kendimize hassız diyebilirim kendinizi dinleyebilmek kendiniz olabilmek en zorudur galiba
                kisi
                Kendinizi farkındalık, savunma, mantık, bilgi... konularında geliştirdikten sonra yapın. Boş boş özgürüm diye dolanırken ayvayı yemeyin.
                  eflayilmaz
                  Valla benim hislerime göre annen olmama var baya olursam o da ama şimdiden dengelemeye çalışıyorum. Belki anne olmadan bunlari soylemek daha kolaydır ama kendimi eğitmeye çalışıyorum. Kardeşlerim üzerinde kurmaya çalıştığım şeylerden kendimi pay çıkarıyorum mesela
                    sairsel
                    Benim biyolojik annem ancak 1 yıl benimle kalabilmiş ve dünyadan ayrılmış ama beni öyle bir insana emanet bırakmış ki öz be öz evladı olsam bu kadar sevilmezdim biliyorum. Aşırı korumacılığı yüzünden kendisine bir yandan çok kızıyorum bir yandan da emanet oluşumdan böyle davranmıştır belki diye her zaman düşünüyorum. Şimdi kendi çocuklarıma baktığımda aynı şekilde onları deli gibi korumak istiyorum fakat hayattan küçük küçük tokatlar yemelerine de razıyım. Öldürmeyen her acı insanı güçlendiriyor nasıl olsa yarın bir gün zorluk çekmesinler.
                      avci-kiz
                      Ohooo,ben şaf dinlemiyorum ki,o ses yıllar önce öldü
                        derinfeylesof
                        Annem o kadar korumacı bir insandır ki... Kelimelerle anlatamam hala markete giderken bile telefonla arar isterse 5dk uzaklıkta olsun. Ama sesimi de çıkaramıyorum kalbi kırılır diye sevdiğinden yapıyor diye düşünüyorum arada bir boğulsam da sesini duymasam daha kötü olur benim için
                        /
                        0

                        Tarihe Göre

                        İçerik bulunamadı.