Hiçbir Şekilde Nedenini Açıklayamayacağınız Gereksiz Takıntılarınız
Bulaşık makinesinin üst bölmesinin en sağ tarafını sadece su bardakları için kullanıyorum ama sürekli oraya kulplu veya çay bardağı koyuyorlar. Yakalarsam o bardağı kafasında kıracam.
Öksürük, esneme, sakız çiğneme, yutkunma gibi bir takım sesler beni sinirlendiriyor. Yorucu bir takıntı
yüksek sesle konuşulmasına. Bağırmayı kastetmiyorum, bağırana sanırım herkes takıntılıdır. ama desibeli minik değilse o insanı duymamaya başlıyorum.
Her hangi bir işi en iyisi olana kadar yaparım. Kendimi en iyisi konusunda inandırana kadar yorulsam da, bıksam da yapmaya devam ederim.
Bir de aklıma geldi sol bileğime, parlaklarıma hicbir şey tamam. Bütün aksesuarlarım sağda olmak zorunda.
Bir de biri her dioya engelli emojisi bırakıyor. Bence bırak şu gereksiz takıntıyı.
Birşey Doğrarken Gereksizce Dişlerimi Sıkmam Çok Gereksiz Bir Takıntı Ama İstemsizce Yapıyorum. 🙄
Bol kıyafet takıntım var.
Brolarım sağolsun onlarkiler de güzel, giyiyorum bazen.
-cüzdan sağ arka, telefon sol ön cepte her zaman, yerleri değişince huzursuz ediyor.
-Kendi yastığımdan başka bir yastıkta uyuyamıyorum.
-patlayacak da olsam dışardaki herhangi bir tuvaleti kullanmıyorum
Düşüncelerimizi beğenmiyorsan adam gibi söyle. Emoji atma korkak velet seni.
1) Gece uyumadan önce gün içerisinde kimsenin kalbini kırdım mı diye düşünüp, deftere not alırım.
2) Tüy takıntım var. Bir yerimde ufacık tüy çıksın almadan duramıyorum🤦🏻♀️
3) Ve de yatmadan önce her gece yastık kılıfımı değiştiririm mutlaka.
Ben takıntılı değil MANYAĞIMMM
Pürüz. Vucutla ilgili hiç bir pürüzü kabullenemiyorum. Silip düzeltene kadar insan üstü çabalarım oluyor.
çıkardığım notları zımbalayıp karışmasını önlememe rağmen sayfa numarası yazıyorum. olur da karışır belki bir ihtimal diye.