Hayvan İsimleri Hakaret Olarak Kullanılmasın!
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      velevkiozge
      Hayvana şiddet, istismar ve hayvan cinayetlerinin deli gibi arttığı şu günlerde bu tarz haberleri gördükçe kahroluyorum.. Ne yapılmalı konuyla ilgili diye düşünürken şunu farkettim ki aslında her şey olduğu gibi bu durumda söylemle başlıyor. İnsanlar birbirlerine hakaret için hayvanların adlarını söylüyor, bu da karşı tarafı kırıcı, kızdırıcı bir şeye dönüşüyor. Örneğin köpek, ayı, öküz vs. Bu şekilde insanlar hayvanların kötü olduklarını düşünüyor belki de bilinçaltlarında onları kötü kodluyor. Dolayısıyla onlar yapılan zulmün hakedildiğini düşünüyor olabilirler. Bu da hayvan işkenceleri ve katledilmelerine tepkisiz kalınmasına neden oluyor olabilir. Gelin, diocular olarak hayvan adlarını hakaret olarak kullanmaktan vazgeçelim, dostlarımıza yardımcı olalım. Birine kızdığımızda da insan dememiz yeterli aslında. Çok büyük bir kelime insan.. içinde tüm kötülüğü barındıracak kadar büyük hem de..
        mevsimlerdensnbahar61
        Kesinlikle katılıyorum
          nickiharuto
          Çok güzel. 👍cinsiyetçi kavramlarla birlikte,buda yapılabilmeli. Haklı buluyorum.
            cekirdeksizkarpuz
            Aslında hakaretlerde hayvan kullanılması ile hayvanların kötü görülmesi pek alakalı değil bence. Genel olarak hayvan isimleri ile yapılan hakaretler, insan değilsin/insani vasıflar taşımıyorsun manasında kullanılır. Kaba insanlar için ayı, anlayışsızlar için öküz,vb. Aynı zamanda çoğu insanın taşımadığı iyi vasıflar için de kullanılır hayvan isimleri. Cesur insanlara aslan, zarif insanlara ceylan, sevimli insanlara tavşan, vb denmesi gibi. Bu, benzetmelerde doğayı kullanmakla alakalıdır. Dağ gibi, ot gibi, odun gibi, kütük, gül, vb de kullanılır bu tarz hakaret ve güzellemelerde. İnsanların hayvanlara kötü davranmasının altında bundan çok daha ötesi var. Ezik ve baskı altında yetişen insanların bu eksikliklerini kendinden zayıf olan üzerinde tatmin etmeye çalışmasıdır hayvanların gördüğü eziyetin sebebi. Siz hiç ayıya şiddet uygulayan birey gördünüz mü (sirk,vs kastetmiyorum) ya da aslana cinsel istismar uygulayan. Göremezsiniz çünkü onlar zayıf/güçsüz değil. Bu nedenle her türlü hakaretin edilmemesi gerektiği gibi hayvan isimleri ile de hakaret edilmemesi gerektiği konusunda hemfikiriz. Ama bunun altında 'bu hakaretler nedeni ile hayvanlar kötü görülüyor ve bilinç altında hayvana istismar/şiddet isteği oluşuyor' şeklinde bir gerekçe aramanın makul olmadığını düşünüyorum. O yüzden de bana biraz gereksiz bir duyar gibi geldi bu iddia.
              cekirdeksizkarpuz
              Hayvan ismi kullanmadan hakaret edelim mi
                sameet
                Ohaa deve gibi açıklama yapmışsın kanka. Bir de böyle bilgileri buradan öğrenip sağda solda papağan gibi tekrar eden insanlardan çok sıkıldım. Onca bilim adamı senelerce eşek gibi çalışıp kavram üretsin siz de burada hazıra konun (sinek gibi).
                  sisibisoshi
                  Tespit güzel ama eksik. Bana göre hayvan isimlerinin hakaretamiz anlamda kullanımları belli bir boyutta hayvani aşağılamayı içerse de, doğrudan hedefi insani kazanımının, beşeri bünyede olmayışına yapılan vurgudur. Atıfta insan ve hayvan arasında biyolojik farklılıktan ziyade bilişsel bir uzaklık söz konusudur. İnsani gelişimde vurgu, kültür, sanat, edebiyat, dinler, mitler, bilim ve daha pek çok şeyin tarihsel bir birikim ve kazanımı söz konusudur. Hayvan bu bilinçten yoksun diye kötülenemez belki ama net ayrımı burada aramalıyız. Zira tıpkı hayvanlar gibi güdüleriyle hareket eden insanı onlardan ayıran en önemli şey akledebilmesidir. Söylem boyutuyla da kurulan analojide ise belirli özelliklere yapılan atıflar gündeme gelebilir. Örneğin bir soru sorulduğunda muhattabınızın cevap vermeden size bakması durumunda "Neden öküz gibi bakıyorsun?" söylemi öküzü aşağılayan bir söylem değil, insani boyutta "Eğer biri size soru sormuşsa o soruya cevap verilir" kabulünden ileri gelir. Öküze yapılan atıf ise günün çoğunu amaçsızca sağa sola bakınarak geçiriyor olmasıdır. İnsanla kurulan iletişimde ve öküz özelinde bu durum kötü ya da aşağılayıcı bir tavır değildir. Örnekler çoğaltılabilir. Saygılar.
                    muzlu-pasta
                    https://youtu.be/tiKX_AGAx7g
                    https://youtu.be/tiKX_AGAx7g
                    bu videoyu öneririm
                      turkdilbilim
                      Toplumsal alanda mağdur bir taraf ortaya çıktığında sürekli dili değiştirmeye çalışmak bir çözüm değil. Toplumsal bir kararmayı tek bir nedene, dile, bağlamak aydın bir zihin değil, zihniyetlerin kolaya kaçmasıdır. kısaca anlatmaya çalışacağım (ama kısa olmayacak) Kelimeler ve onların anlamları sürekli bir devinim içerisinde. Değişen teknoloji ve olgular karşısında her gün yeni kelimeler ortaya çıkıp bazıları yok oluyor. Ortadan kalkmayan kelimeler zamana ayak uydurarak anlam değiştiriyorlar. Bu değişimlerin niteliğine göre anlam değişmesi, anlam kötüleşmesi veya anlam iyileşmesi gibi sınıflandırmalar var, buna ek olarak anlam daralması ve anlam genişlemesi kavramları da kelimelerin anlambilimsel olarak geçirdiği değişimleri açıklamak için kullanılıyor. Dilber ve Yosma kelimeleri üzerinde biraz düşünmeye davet ediyorum sizleri. Dilber sözcüğünün telaffuzu bile ne kadar hoş. Kadınlara, güzel, çekici ve kadın gibi kadın olan kadınlara dilber denir ve yosma bir kadınla ilintili söylenecek en kötü kelimelerden biridir. Oysa Evliya çelebinin eserlerine bakarsak dilber eşcinsel erkek demektir. Kelimelerin anlamları sıkça değişir, bazen de kelimelerin ifade ettiği olgu değil kelimenin kendisi değişir. Ben ilkokulda okurken öğretmenimiz sınıfa, okulda temizlik işleriyle uğraşan bayana temizlikçi veya hademe demememizi, bunun kaba olduğunu, ondan hizmetli olarak bahsetmemizi nasihat etmişti. Aradaki fark aslında hademe kelimesinin Arapça kökenli olup, hizmetli kelimesinin ise Türkçe kökenli olmasıdır ama kelimelere duygusal çağrışımlar eklenmektedir. Buna benzer olarak çöpçülük zamanla temizlik hizmetlerine, o da çevre hizmetlerine dönüştü. Sakat kelimesi özürlüye ondan da engelliye evrilir. Bazen dönemin ruhuna göre, bazı insanlarda mağdur kesimler için yeni terimler üretme dürtüsü oluşur. “Hayır, öyle demeyeceksin, böyle diyeceksin” diye. Kelimeleri yüzeysel bir şekilde hafifçe onararak insanların tavırlarının değişebileceğini düşünür bu insanlar. Bir kavrama yeni bir isim verilince, o kavram da yenilenmez. Yenilense ve iyileşse bile bu durum fazla uzun sürmez. Onlara göre kelimeler ve tavırlar birbirinden ayrılamazlar ama bilim öyle demiyor.Uzun lafın kısası insanlar herhangi bir şeye karşı olumsuz tavırlar takındığı sürece, ona verilecek isimler değişecektir. Yani bir gün kadına, kadın demek yerine melek denilmeye başlansa bile, insanların zihniyeti değişmedikçe zamanla melek kelimesi de kötü çağrışımlar içerecek ve onun yerine de yeni sözcükler bulunacaktır. Bunun gibi mağdur kesimlere verilen isimler sabit kalmaya başladığında zihniyetimizin düzeldiğini anlıyoruz. Hayvan türleri kullanmadan küfür etmek için hayvanlara karşı olan bakış açısı değişmeli, dil değil. Kolaya kaçmamalıyız.
                        sucveceza
                        Küfretmek kalksın bence direkt, birbirimize "fuck" çekelim sadece
                          karalayanadam
                          Irkçılıkta mücadele edebilmeye başlamıştık ufak ufak, cinsiyetçilikle savaş devam ediyor, sırada türcülük var.. hadi bakalım açılacak kafalar.. tabi o zamana kadar neslimiz tükenmezse
                          /
                          0

                          Tarihe Göre

                          İçerik bulunamadı.