17
1 Kas 2020
Haydar Ergülen'i Seviyor musunuz?
Günümüz şairlerinin çoğunun değeri bilinmiyor. Haydar Ergülen de bu şairlerden biri. Kalemi o kadar kuvvetli ki. Bir şiir de benden gelsin o zaman.
Eylül
Kadın gider ve bunun Şiir olduğu söylenir
kadın gider ve bir Şair doğar bundan
(Ben hangi kadından Şair olduğumu bilirim)
"Yazın bittiği her yerde söylenir"se (*)
kadının gittiği de her yerde söylenir
kadın gittiği her yerde Şiir diye söylenir:
Kadının gittiği yazın bittiğidir, her yerde
yaz biter kadın giderse, bunun sonu Şiirdir,
yazın sonu Şiirdir, Şiirdir aşkın sonu...
Şehir her semtiyle yazın peşine düşse
yaz uzar bundan ve aşklar da nasiplenir,
yazın peşinde Şehir, kadının peşinde Şiir
eylülün semtine kadar böyle gidilir
bir gecede gittimdi hazirandan eylüle
eylül yazdan terkedilmişti, Şiirse haziranda
kadın tarafından terkedildi o söylenceye:
Bütün oğullar anneyi bir Şiire terkeder!
O kadın beni terkederse Şair olurum
oğul olduğum kadın sakın beni terketme,
şiirdir söylenir, yazdır biter, kadındır gider
Bütün kadınlar Şiiri bir kadına terkeder!
“O bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin"
Haydar Ergülen
80'lerin iyi bildiği biri yani. Alevi diye, akp'yi eleştirdi diye vaktinde pek bir tepki almıştı. Ne var yani? Bir yazarın görüşleri, hicivleri, eleştirileri olamaz mı? Çok acayip bir memleketiz.
Seni ayın altında unuttular, günlerin
Eksik bıraktığını ay tamamlıyor şimdi
Uzak sessizliğin ki anı kadar siyah
Sözleriyle hicran kuyusuna kapattı beni:
Ay nice batsa da meğer insanlar kadar
Karanlıkta bırakmazmış kimseyi! Sen bütün
Geceyi topladın üstüne ve bir bir söndü
Masumluğun küçük fenerleri, yıldızlar
Bir kez aydınlatır çünkü gövdeyi, bir kez
Gölge düşmesin anıya, birbirimizden önce
Onlar terkeder bizi: Yıldızlarla dolu
Olabilir mi seninle beraber bakmadığımız
Gökyüzü? Ah eski kamer, nerede o aşk
Gibi içime doğduğun geceler, yeni ay fena
Çıktı aramıza, çarpışarak karanlık sulara
Gömülen şu gövdelere bak, dil karanlık
Söylemese de sular da aydınlanır ve aysar
Ruhlarımız buluşurdu ya gövdenin sahilinde,
Gürültünün yolunda gittiğini fısıldar gibi
Şimdi ruhların eksikliğini de gövde tamamlar
Ayın altında daha karanlıktır bazı anılar...
Mavi konuşalım, mavi yazalım
Mektuplar zarfa girer girmez mavi
Söz mavi olsun ağızdan çıkar çıkmaz
İki ayrılık arasındaki yol mavi
Göz göze gelince mavi olsun yakınlığı kızla oğlanın
Mavi bir anı gibi ışıklar içinde zaman