Hayattaki En Büyük Pişmanlığınız
Lan ama o zaman küçüktüm ki :( neyse anlatayım:
Dayımın oğlu yani kuzenim genç bir delikanlıydı ama balık tutmak için denize gitmişlerdi arkadaşlarla orda kuzenim denizin dalgalarına kapılıp vefat etmişti.bundan 1-2 yıl sonra dayım Manisa'dan,urfaya memleketine geldi ve kardeşimle ben o dayımı çok severiz topladığımız parayla ona hediye almak istedik...Annemlerin gruptan ayrıldık gizlice sürpriz olsun diye hediye aldık ikimiz.Hediye de Balıklıgöl'ün çarşısından bi yerden alınmaydı.Cakmak almıştık üzerinde de Balıklıgöl'ün simgesi olan balık resmi vardi bunu dayımıza"söpriiz"diye verdik olm adam çok duygulandı gözleri doldu falan ama benle kardeşim anlamadık sonra annemiz bize kızınca anladık.Dayim oğlunun ölümünden sonra ne balık yemiş ne de eve almış biz de gidip adama balık simgesi olan çakmak verince...Lan çok pişmanım :(
Zorluk derecesi: çok zor olan bir tatlı yaptım.. yapamadım. Çok pişmanım. Annem tekrar yapalım diyor. Ben haaayır anne diyorum.
Edit: son zamanlarda en pişman olduğum şey bu.
Bonus: youtube videosunun altına püf noktalarını yazdım her gün bir kaç beğeni geliyor aman tanrım.
benim küçükken japon balığım vardı deney yapmak istemiştim acaba gözü olmadan yaşayabilirmi dedim gözünü kalemle çıkardım sonra çok korktum çok kan aktı bantla geri yapıstırmaya calısmıstım
Hepimizin yapmak isteyip de yapamadığı bir şey vardır.Peki sizinki ne ?
Bazen diyorum ki keşke hiç okulu bırakmasaydım şimdi istediğim yerde olurdum sonra o zamanıma baktığımda farkediyorum ki bişeyler zorla olmuyor vardır bi hayır diyip ileriye bakıyorum
Okulda piskoloji dersi yerine latinceyi seçmem... Düşününce bile kötü oluyorum
Yaptıklarım için pişman değilim aklım hala yapmadıklarımda. 😂😂
yanlış meslek yanlış dostluklar ve boş insanlar için ailemi üzmüş olmam...
hiç kimse için aileyi üzmeye değmez çünkü şu hayatta sizi çıkartsız seven tek kişi onlar .
Hayatteyken sevdiğini söylemediğin insanların, öldüğünde ağlayıp toprağına sarılarak sevdiğini söylemek.
Bilmediğim veya ilk kez gideceğim yere arabayla gitmek. Burada sorun yok ama direksiyonun başında benim bulunmam sorundu.
2010 senesi. lisede yatılıyım. arkadaşlar kavgaya çağırdılar, gitmedim. devamlı bir galeyana gelip kavgaya gider ama en ufak bir aksiyon alamadan tıpış tıpış dönerdik. yine aynı şey olacak düşüncesiyle gitmemiş Arjantin-Nijerya dünya kupası maçını izlemiştim. bizimkiler ana haberlere çıkacak bir kavgaya karıştılar. olay mahkemelere falan taşındı, aylarca muhabbeti yapıldı. maç ise dünya kupası tarihinin en sıkıcı üç maçından biri oldu. 1-0 arjantin.