Hayatında Seni En Çok Zorlayan An
Babamın henüz öleli 45 dakika olmuş o güzel bedenindeki güzel elini son defa öpüp başıma koyduğum an..
Dedemin ölümü . Okula seni ilk ben götürcem demişti . Atv motoru vardı arkasına zeytin selesi bağlamıştı . Demişti ki seni motorun arkasındaki seleye koyucam okula ben ilk götürcem seni . Götüremedi . Bi de hep derdi dutları yiyemiycem göremiycem . Bahçede dut ağacı vardı . Dutların olmasına 10 gün kala öldü .
Önümde yürüyen iki çocugun birbirlerine ters baktıkları için kavga çıkıp biriniin bıçaklanması offff çok kötüydü hem ne alaka ki di mi
Galiba iki kediminde araba altında ezilip işkence gibi can vermeleriydi. O gece hiç bitmeyecek sanmıştım. Bir kaç dakika ile ikisinide kaybetmiştim ve çok çaresizdim. Ayrıca en güzel dostum papağanımın 7 saat can çekişmesini izlemek dışında bişey yapamamakta çok zordu...
Pankreas kanseri olan annemin Ercp biyopsiye girerken ellerimi tutup çok korkuyorum diye ağladığı an. Onun üzerinden 30 gün geçmeden vefat etti. Her an daha zor şimdi bana.
Babamı toprağa verdiğim o an. O ana kadar anlayamamıştım ne olduğunu, ağlayamamıştım bile; ama orada anladım gittiğini, bir daha olmayacağını. En çaresiz, en ümitsiz anım o zamandı; kolumu, kanadımı, tutunacak dalımı, sığınacak yuvamı toprağa koyduğum o an.
Sanirim benimde dedemin ölümüydü. Topraga verdik babama sarildim ve o an cok kotuydu ayy Allah kimseye yasatmasin ya
erasmus'a gittiğimde 2 aydan sonra saç sakal birbirine girince soluğu aldım berberde.
ispanya'dayım berber bana bakıyor ben berbere, dedim ki içimden ben natural enseyi bu adama nasıl tarif etcem aq.
edemedim de zaten vurdu usturayı sincanlılar gibi gezdim el memleketinde...
1 gün önce sınıfı geçip bir gün sonra 25 beklediğim sınavdan 24 aldığımı öğrenip tekrar sınıfta kaldığım gün. 1 puan için çay ocağından çay getirmemi isteyen hoca, çaresizce çay ocağından çay getirişim ve gün sonunda hocanın benimle dalga geçtiğini öğrendiğim gün. 1puan yüzünden 1 sene tekrar ettim. Koridorda yığıldığım o an gözlerimin önünden gitmiyor.
İlkokul 5'teydim. En büyük dayım yüksekten düşmüş ağır yaralanmıştı. Uzun süre yoğun bakımda kaldı kurtulamadı. Yalnız başıma okula tolunda yürürken cenaze konvoyu önümden geçti. Ayakta durmak hiç o kadar zor olmadı. Ölüm gerçeğiyle tüzleşmek o yaşta çok zor olmuştu. Yıllarca gökyüzüne bakarken yıldız kaysın dayımın geri gelmesini dileyeyim diye bekledim. Hiç yıldız kaymadı. Uzun zaman aldı ama bir daha gelmeyeceğini anlayınca bıraktım yıldızlardan medet ummayı.
Eski sevgilimin 1 hafta sonra başka kızlarla story atması (duyar kasmayın aq uzun ilişkiydi)
Hayatım boyunca her zaman ciddiyet ve duygusuzluk içinde yetiştirdim kendimi. Her şeye göğüs geriyordum hala gerdiğim gibi. Kalbimi sevgiden yoksun tuttum ve sadece kan pompalamasını sağladım. Ama ilk defa bir acı düştü soluma. 9 senelik dostumu , ellerimle toprağa verdiğimde ilk defa titremişti ellerim.
Ananem yoğun bakımdayken dayimla yanına gittik
dayım dedi içeride ağlama ananem beni görünce onu neden getirdin benden hastalık kapmasın dedi dayima o an ağlamamak için kendimi zor tuttum topragi bol olsun