Gece Cadısı Olabilir misiniz?
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      tsukyomi
      Alman askerleri Doğu Cephesi'nin sınırlarında dinleniyordu. Gece soğuk ve çok sessizdi, duyulan tek şey yürüyen askerin bastığı karların gıcırtısıydı. Asker göğe baktı, kar yağıyordu, rahatlatıcıydı. Gökyüzünde bir uğultu mu vardı? Yok canım, sadece rüzgar. Bir vızıltı, sonra tuhaf bir kahkaha. Bir kadın kahkahası! Ama motor sesi yoktu, uçak değilse neydi? Sonra gördü.. Asker hızlıca geri geri gitmeye başladı, düştü ve fısıldadı; Die Nachthexen (Gece Cadıları) Gece birden ateşle aydınlanmaya başladı, gök üstlerine düşüyor, çadırlarını ve kendilerini yakıyordu. Ve askerler artık bağırıyordu: Die Nachthexen! Die Nachthexen! 2. Dünya Savaşı'nda, Doğu Cephesi'nde işler korkunçlaşıyordu. Öyle ki bir Sovyet askerinin bazı cephelerde ortalama ömrü 24 saatti. Her yerden, her şekilde saldırmak, faşisti durdurmak gerekiyordu. Bu savaşta kadın, erkek, genç, yaşlı hatta ayı, köpek bile dinlemeden herkes savaşıyordu. Bu kadınlardan biri de Marina Raskova idi (yakında aynı soyada sahip olacak olmak benim için evliliğin tek güzel yanı..) Raskova orduda bir erkekten farksız eğitilmiş, albaylığa yükselmişti. Stalin'i 'Nazilerin ilerleyişini durdurmak için kadın pilotlardan oluşan bir birlik' için ikna etti ve 588. Gece Bombardıman Hava Alayı, savaşmak için SSCB'nin çeşitli yerlerinden gelen kadınlarla kuruldu. Yaşları 17-26 arasında değişen kadınlardan oluşan bu alay erkekler tarafından da alaya alınmıştı. Üstlerine bol gelen üniformalar ve botlara gülüyorlardı, yapamayacaklarına inanıyorlardı, üstelik uçakları bir savaş uçağı bile değildi, tarım uçağıydı. Kadınlar üniformaları kendilerine göre dikti, botlarının içlerini pamuk-paçavrayla doldurdu ve göreve başladı. Uçaklar en fazla 2 veya 3 bomba taşıyabiliyordu, bu da tekrar inip havalanmak demekti, bu onları yıldırmadı, bir taktik geliştirdiler. Savaş uçaklarına karşılık veremeyecekleri için sadece gece ortaya çıkıyorlardı, iki kişilik ekip olarak uçaklara biniyorlardı, hedefe yaklaştıklarında motoru kapatıyorlardı, bu da hedefteki askerlerin kulaklarına bir çalı süpürgesi sesi gibi geliyordu, tespit edilemiyorlardı. Üstelik savaş uçaklarına göre çok yavaştılar, bu da uçakların onlarınkine ayak uyduramamasını, böylece keskin manevralarla kaçmalarını sağlıyordu. Ağır kayıplar verdiler. Sadece 30 kadarı savaşın sonunu görebildi. Fakat 23000 sorti yaparak ve 3000 bomba atarak adlarını anavatanın kalbine yazdırdılar. Şimdi bilgi safhasını geçelim ve kendimize bakalım. Hepimizin yaşamı birer 2. Dünya Savaşı zaten. Bu savaşta hangi zorlukları aştınız? Ne için nelerinizi bıraktınız? Sizce bir Gece Cadısı olabildiniz mi?
        catherine-earnshaw
        Cadıyım ama sadece geceleri değil
          serpillkrsn
          Savaşın ne olduğunu bile bilmeden savaşın ortasında bırakılan bir ruhtan başka birşey değildim. İlk zamanlar kimsenin canı yanmadan savaş kazanılabilir sanardım ve hep kaybeden ben olurdum. Öylesine can yakarlardı ki... Ne yapacağımı bilmeksizin bir döngüye girmiş gibi iyi niyetimden hep kaybeden olurdum. Kaybeder tekrar savaşa girerdim. Sonra farkettim ki kimse beni düşünmüyor, takmıyor. O zaman benim onları takmam için bir sebep var mı? O zaman anladım ki savaş öyle olmaz böyle olurmuş.
            sairsel
            Hayatın bir savaş olduğunu anlayana kadar bütün ordularım gasp edilmiş, bütün tersanelerime girilmiş ve beni büyütenler gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindelermiş! Şimdi bende onlara karşı olan bütün iyi niyetlerimi infaz edip bağımsızlığımı ilan etmeye çalışıyorum.
              samyeli90
              War. War Never Changes
                iceel
                Mecazi olarak değil gerçek anlamda savaş atmosferini tattım. Gece cadısı değil gece meleği olduğumu söyleyebilirim. En saf haliyle hayat tecrübesidir.
                  kojiro-
                  Hic bir dert tasa savasin icinde olmakla es deger degil elbette. Bu hayata bir kez geliyoruz mottosuyla ne cok ucari yasadim ne de bir cok seyden mahrum kaldim bu yasa kadar. Lakin ogrendigim bir sey var ki o da simdiki aklim olsa yapmam dediginiz hatalar aslinda sizi siz yapan olgular. Insan hamur misali tecrubeyle yogruluyor, kimi bozuluyorken kimi sekil aliyor.
                    cinayetvaraga
                    Zorluklar, fedakarlıklar, vazgeçişler hep iç içe grift haldeydi. tam şehir değiştirdiğim periyodda kendi işimizi kurduk, bir de üstüne çocuk sahibi olmaya karar vermiştik ki 3 değişkenle bambaşka bir hayata adım atmaya karar verdim. aşırı zor bir süreçti. kendi özgürlüğüne düşkün çift olarak ayağımızın birine çocuk prangasını ötekine de kendi işinin başında olma prangasını taktık. ne tatil, ne düzenli hayat, ne de sosyallik kaldı bu süreçte. lakin bunları bilerek savaşa girdik. iyi ki de girmişiz. şimdilerde hepsi düzene girdi. her şey çok keyifli, oturaklı. tatil, iş, çocuk, sosyal hayat hepsine vakit var. gerçi benim işkolikliģimi saymazsak her şey güzel. 3, 4 seneye mal oldu ama oldu.
                      yalansadogrude
                      Lebbeyk Allahümme lebbeyk
                        anemik
                        burada neler oluyor ya
                        /
                        0

                        Tarihe Göre

                        İçerik bulunamadı.