29
8 Kas 2020
Gazeteci Olsan Yapacağın ya da Asla Yapmayacağın Şeyler
Bugün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın şahsi hesabından paylaştığı istifa metnini kamuoyu ile saatler sonra paylaşan titri gazeteci olan bir sürü insan gördük. Kamu yararına yayın yapmayı, sorgulamayı, adalet arayışını geçtik artık. Bir bakanın istifasını bile (bekledikleri onay gelmeden) paylaşamayacak kadar acizler. Bunun haberi teyit etmekle bir alakası olmadığını da hatırlatmak isterim. Bir bakanın şahsi sosyal medya hesabından yaptığı bir açıklama teyide muhtaç değildir diye düşünüyorum. Hepimiz gün içerisinde birçok gazetecilik faaliyeti sergiliyoruz aslında bir şeyler paylaşıyor, yorumluyor, birilerinin bir şeyleri duymasını istiyoruz. Buna yurttaş gazeteciliği diyoruz. Peki basın kartı olan, sesini milyonların duyduğu bir gazeteci olduğunuzu varsayalım. Yapacağınız ya da asla yapmayacağınız neler olurdu?
Asla kalemimi satmam. Bunun nelere mal olduğunu gördük çünkü. Bir dönemler en prestijli meslek olan gazetecilik bugün ayaklar altında. Hepsi yalancı hepsi güvenilmez. Bugünümü kurtarmak, cebimi doldurmak için bir meslek onurunu hiçe saymazdım.
Tartışma programlarında görselde gördüğünüz gibi cinnet getirmem. Karşımdakini dinlerim, anlamaya, analiz etmeye çalışırım. Körü körüne bağlandığım görüşü çirkin mimikler, yükselen ses ile insanlara dikte etmeye çalışmam.
PR çalışmalarına malzeme olmazdım. Gazeteleciler köşelerinde influencerlardan beyer oldular. Toplumum tüm sorunlarını halının altına süpürürken belli başlı markaların oyuncağı oldular.
Ortalamazdım, manipüle etmezdim, gerçekçi olurdum, somut veriler üzerinde matematiksel bir yaklaşım ile haberlerimi ve konuşmalarımı şekillendirirdim. Halkın görüş ve önerilerine saygı duyar, onların sesi olmaya çalışırdım.
Uc maymunu oynamam. Sirf hukumete yaranmak icin dogru bildigim, inandigim degerlerden vazgecmem.