6
27 Tem 2020
Fıçı İçinde Yaşayıp İnsan Gibi İnsan Arayan Diyojen
Bugünkü Sinop'ta doğan filozofun babası oldukça varlıklıdır. Ancak pek çoğumuzun duyduğu gibi kendisi bir fıçı içinde yaşamaya niyetlenmiştir.
Kendisi Sokrates'in izinden gitmek istemiştir. İnsanın iyiliğinin manevi olduğuna inanıyordu. Bu nedenle de en çok korktuğu şey haza yönelmekti. En sonunda sokakta insanlardan dilenerek, aç, evsiz olarak yaşamıştır. İnsanların minimumda bile yaşayabileceğini dile getirmiştir.
Gündüz vakti elinde fener ile bir şeyler arar gibi yapıp, soranlara da insan arıyorum dermiş :) Onun için toplumdaki hiçbir insan insan değilmiş çünkü. Ancak o kadar bilgeymiş ki Büyük İskender bile ayağına gidip benden bir isteğin var mı diye sormuş. O da o meşhur söz olan "gölge etme başka ihsan istemem" sözünü o zaman söylemiş.
Tabi ki Diyojen kadar olmak fazla, ancak yine de doyumsuzluğumuza dur demek gerekiyor bence de. Hazları biraz bir kenara bırakmalı, belki biraz başkaları için yaşamalıyız. Kim bilir belki biz de elimizde fenerle insan aramalıyız.
Empati duygumuzu geliştirmemiz şart. özellikle bencilliğin her geçenm gün arttığı toplumlarda empati duygumuz geliştirmek bizler enayi ya da zayıf değil, güçlü bir birey haline getirecektir.
Yaşadığımız toplum ve aile düzeninde Diyojen olamayız sadece Diyojenin bir ömrü kullanarak anlatmak istediğini anlayabiliriz. Toplumun içinde birbirimize ne borçlu olduğumuzu bilerek ve sürünün içerisinde olup kendi alanımızı yaratarak.