Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya Vasiyeti
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      emre_dogan_26
      İSTANBUL FATİH'İ FATİH SULTAN MEHMET HAN HAZRETLERİ (R.A): -“İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.
        emre_dogan_26
        https://www.youtube.com/watch?v=4BA7NpV2CVs
        https://www.youtube.com/watch?v=4BA7NpV2CVs
          emre_dogan_26
          Bu sebeple, bu vakfiyeyi(Ayasofya'yı camii olmaktan çıkarırsa) kim değiştirirse; Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allâh’ın azabı onlaradır. Allâh işitendir, bilendir. (Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)
            emre_dogan_26
            Ümitvar(ümitli olunuz, şu istikbal(gelecek) inkılabı(inklap) içinde en yüksek gür sada(ses) İslamiyet'in olacaktır! Zamanımızdaki hizmet ve muvaffakiyetlerin seviyesini idrak edebilmek için yer yer dönüp geçmişe bakmak lazım. Ezanların susturulduğu, Allah demenin suç sayıldığı, Kur'an okumanın yasak olduğu bir tablodan sonra, asrımıza bakacak olursak bazı gerçekler daha net anlaşılacaktır. Verilen müjdelere doğru adım adım ilerlediğimizi, Müslümanların maddi, manevi terakki ettiğini görmekteyiz. İstikbal çarklarının, inananların lehinde, inanmayanların ise aleyhinde hareket ettiğini keza müşahede etmekteyiz. Ayasofya'nın tekrar cami-i şerif olması buna en güzel bir örnektir!
              emre_dogan_26
              İslam'ın zafer anıtı Ayasofya'nın üzerine örtülen zillet örtüsünün yırtılıp parçalanması, esaret altında ki bütün İslam beldelerine umut aşılayacak.
                emre_dogan_26
                Ayasofya'nın tekrar camii olması Bir uyanış, bir diriliş, bir yeniden doğuş, bir besmele çekişin davasıdır bu. Hak ile batılın bitmez kavgasıdır .Batıl mağlup olmaya mahkum olmuştur! "Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur." İSRA SURESİ 81.AYET Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır. * SAFF SURESİ 8.AYET : İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir; göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
                  emre_dogan_26
                  Ayasofya'nın Açılması; Allah'ın Kalbini Mühürlediği Adamların, Mukaddesatımıza Vurduğu Mühürlerin Bir Hüküm İfade Etmediğini İlan Etmektir. Ayasofya'nın Açılması, Onu Kapatan Zihniyetin Fosilleştiğini İlan Etmektir.Ayasofya Sultan Fatihin Emaneti, Milletin 86 yıllık Hasreti, son yüzyılda yaşayan bütün alimlerin vasiyetidir.Ayasofya'nın Açılması; Allah'ın Kalbini Mühürlediği Adamların, Mukaddesatımıza Vurduğu Mühürlerin Bir Hüküm İfade Etmediğini İlan Etmektir.Ayasofya'nın Açılması; Allah'ın Kalbini Mühürlediği Adamların, Mukaddesatımıza Vurduğu Mühürlerin Bir Hüküm İfade Etmediğini İlan Etmektir. İstanbulu müjdeleyen Allah Rasulü(sav),şehrin manevi sahibi Ebu Eyyub el-Ensari ve bilcümle evliyanın(inşaallah) ruhaniyetlerinin de hazır bulunacağı İslam'ın zafer kürsüsü Ayasofya'nın açılışında meydanlarda saf saf olduk 86 yıldır kabrinde kan terleyen HZ FATİHİ selâmladık
                    emre_dogan_26
                    “Namazını herkes evinde de kılabilir” diyenler için: “Ne gereği var olimpiyat stadının! Veya Fenerbahçe trafiğini alt-üst eden stadyumun… O halde gitsin herkes evinde seyretsin maçını. Hem orada daha rahat küfreder. Veya kahvehanede… Nasıl namaz için câmiye gerek yoksa maç için de tribünlere gerek yoktur.” denebilir bu mantığa göre… Gidin bir bayram sabahı Sultanahmet Meydanı’ndaki mahşeri kalabalığı görün. Geçiniz bayram gününü, bir Cuma gününde dahi yer kalmayacak endişesiyle erkenden Sultanahmet’e yollanmıyor muyuz? Sadece bu günde safların kaldırımlara taştığı nasıl görmezden gelinebilir? Bu insanlar yine bu ülkenin vatandaşı, başka yerden takviye yapılmıyor. “İhtiyaç yok” diye kestirip atmadan önce bizim dinimiz ve milli gururumuz için taşıdığı önemi idrak etmemiz lazımdır. Bugün bile kiliseye çevrilmesi için imza toplanıldığı da göz önüne alınarak, “Dinler ve Kültürler Arası Diyalog” gölgesinde, Ayasofya’da opera ve bale düzenlendiği gerçeği iyi irdelenmelidir. Zira Hıristiyanların zamanında orada dansöz oynattığı gerçeğiyle şimdiki oluşum arasındaki bezerliklerin getirisi, herhalde zamanla kilise olmasına göz hoş gözle bakanların türemesine bile yol açacaktır.
                      emre_dogan_26
                      YETERİNCE CAMİ YOK MUDUR? Artık iyiden iyiye milletimiz de bu sözün büyüsüne kaptırmış kendini. “Sahi, gerçekten yeterince cami yok mu?” düşüncesiyle, müze olarak kalmasını destekleyenler yok değil. “Öyle bir yerdeki tarihi eserin cami olmasına gerek yok. Zaten o mevkide yeterince cami var. Sonuçta insanlar ibadetlerini evde de yapabilir.” demek, bazı “turizmsever”lerin kulağına hoş geliyor olsa da, işin aslı öyle değil. Bizim sorunumuz cami kıtlığı mı ki? Oranın “câmi” hüviyeti kazanması için yapılan tüm çalışmaları, “yer yokluğu” ile kıyaslayan zihniyete ne denebilir? Yok, gerçekten sorun yer yokluğu ise ve yeterince cami varsa, acaba Ayasofya’nın biraz ilerisine neden Sultanahmet Cami yapılmıştır? Keza yine biraz bu tarafına Firûz Ağa Camisi… Ecdat bunu düşünememiş midir? Tarihi eserleri bir ağaca benzetip, oraların camiye çevrilmesini yeşil alanları yok etmek olarak algılayanlar, bu hassasiyetlerini yabancılara peşkeş çekilip plazalar yapılan yurdumuzun yeşil alanlarına gösterselerdi, muhakkak daha faydalı bir iş yapmış olurlardı. “İbadete açılırsa turizme kapanır” endişelerinden kendini alamayanların, Sultanahmet Cami’nin de ibadete açık olup, hiç turistin eksik olmadığını görmezden gelmeleri de gariptir. “İbadethaneler sadece ihtiyaç doğrultusunda yapılır” şeklindeki maddeden manaya geçememiş bir anlayışıyla, o bölgede kimsenin yaşamadığını dolayısıyla Ayasofya’nın cami olmasının gereksizliğini savunanların ya Sultanahmet’in gündüz nüfusunu görmemiş olmaları veya günde 5 vakit namaz kılındığını bilmiyor olmaları gerekir. Yine aynı mantıkla “Burada kimse yaşamıyor, buraya neden olimpiyat stadı yapıldı, ihtiyaç var mıydı?” denebilmesi lazım. Yılda bir maç için olimpiyat stadı yapılmasına nasıl ki karşı çıkılamıyorsa, Ayasofya’nın câmi olması konusunu, o mekanın “darlık-genişlik” veya “yeterlilik” kriterleriyle kıyaslanması ne kadar mantıklı olabilir?
                      /
                      0

                      Tarihe Göre

                      İçerik bulunamadı.