47
16 Oca 2022
En Sevdiğiniz Şairin, En Sevdiğiniz Şiiri
Yıkıldı yolunu bekleyen şehir,
Şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir.
Nurullah Genç
...
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
...
Sezai Karakoç
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini
Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm
Sende tattım yemişlerin cümlesini
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin.
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi fark edemezsen
Rüzgarların nehirlerin kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme müsterih ol
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum
Anladım
Bunca zaman bana anIatmaya
çaIıştığını,kendimi
buIduğumda anIadım.
Herkesin mutIu oImak için başka bir yoIu
varmış,
Kendi yoIumu çizdiğimde anIadım..
Bir tek yaşanarak öğreniIirmiş hayat,
okuyarak,dinIeyerek değiI..
BiIdikIerini bana neden
anIatmadığını, anIadım..
Yüreğinde aşk oImadan geçen hergün
kayıpmış,
Aşk peşinden neden yaIınayak
koştuğunu anIadım..
Acı doruğa uIaştığında
gözyaşı geImezmiş gözIerden,
Neden hiç ağIamadığını
anIadım..
AğIayanı güIdürebiImek,ağIayanIa
ağIamaktan daha değerIiymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde
anIadım..
Bir insanı herhangi biri kırabiIir, ama bir
tek en çok sevdiği acıtabiIirmiş,
Çok acıttığında anIadım..
Fakat,hakedermiş seviIen onun için döküIen her
damIa gözyaşını,
GözyaşIarıyIa birIikte sevinçIer
terkettiğinde anIadım..
Kitlelerin Dehası
Ortalama insanda
herhangi bir günde herhangi bir orduya
yetecek kadar ihanet,
nefret, şiddet
ve saçmalık vardır.
Ve cinayet konusunda en becerikliler,
cinayet karşıtı vaaz verenlerdir.
Ve nefreti en iyi becerenler,
sevmeyi vaaz edenlerdir.
Ve son olarak;
savaşı en iyi becerenler,
barış vaazı verenlerdir.
Tanrı'yı vaaz edenlerin,
Tanrı'ya ihtiyacı var.
Barış vaaz edenlerin,
huzuru yok.
Sevgiyi vaaz edenler,
sevgisizdirler.
Vaaz edenlerden sakının.
Bilmişlerden sakının.
Durmadan kitap okuyanlardan sakının.
Yoksulluktan nefret edenlerden,
ya da gurur duyanlardan sakının.
Övgü göstermekte hızlı davrananlardan sakının.
Karşılığında övgü beklerler.
Sansürlemekte hızlı davrananlardan sakının.
Bilmedikleri şeylerden korkarlar.
Sürekli kalabalıkları arayanlardan sakının;
Tek başlarına bir hiçtirler.
Ortalama erkekten,
ortalama kadından sakının.
Sevgilerinden sakının.
Sevgileri vasattır,
vasatı aranır dururlar.
Ama nefretleri dahiyanedir.
Nefretleri seni beni,
herkesi öldürebilecek kadar dahiyanedir..
Yalnızlığı istemezler.
Yalnızlığı anlamazlar.
Kendilerinden farklı her şeyi yok etmeye çalışırlar.
Sanat yaratamadıklarından,
sanatı anlayamazlar.
Yaratma başarısızlıklarını,
dünyanın beceriksizliğine yorarlar.
Kendileri tam sevemedikleri için,
senin sevginin eksik olduğuna inanırlar.
Ve senden nefret ederler.
Ve nefretleri
parlak bir elmas,
bir bıçak,
bir dağ,
bir kaplan,
bir baldıranotu gibi mükemmeldir.
En usta oldukları sanattır nefret!
Bukowski... Canım benim. Ne kadar tanıdık dizeler, değil mi? Sanki içinde yaşıyoruz şiirin.
ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.
Orhan Veli Kanık